Tozan’dan Bakan Özlü’nün “Miyop Muhalefet” Sözüne Yanıt Geldi

CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan, AK Parti Düzce Merkez İlçe kongresinde konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün, “Türkiye’nin uzağı göremeyen, “miyop” bir ana muhalefeti var. Sadece miyop olsalar iyi… Bunlar yakını da göremiyor. Eleştirmeyi muhalefet sanıyorlar” sözlerine cevaben yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Tozan açıklamasında şunları söyledi;

““““Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Faruk Özlü, AKP merkez ilçe kongresinde CHP ye yüklenerek” “Ama ne yazık ki, Türkiye’nin uzağı göremeyen, “miyop” bir ana muhalefeti var. Sadece miyop olsalar iyi… Bunlar yakını da göremiyor. Eleştirmeyi muhalefet sanıyorlar. “Hadi yapın, proje getirin” dediğimizde, söyleyecek söz bulamıyorlar. Bizi yıpratmak için, olmadık senaryolar yazıyorlar” dediğini yerel basından üzülerek öğrendik.

AKP olarak Hollanda’ya,Almanya’ya, Esed’e, Barzani’ye, Büyükelçiye, Amerika’ya vurdunuz ama buradan istediğiniz sonucu çıkaramadınız ve CHP ye vurmaya başladınız.Sonuç istediğiniz gibi olmayınca Kemal Sunal’ın Şark Bülbülü filmindeki  ”Dayanıklı Mazlumu getirin bana”sahnesi gibi CHP yi getirin bana dediniz.CHP ye vurarak seçmeninizi blok tutmaya çalışıyorsunuz ama,15 yıllık iktidarınızda ülkenin temel sorunlarının çözülmediği gerçeğini halkımızdan bu yöntem ile gizleyemezsiniz.Artık mızrak çuvala sığmıyor.

Öncelikle halkımız şunu bilmelidir. Biz Sayın Bakandan Ülke ve Düzce’nin sorunlarına çare bulmasını bekliyoruz ve doğru yaptıkları politikaları destekliyoruz.

15 yıllık AKP iktidarında eğitim sorunu hala devam ediyor. Bu iktidar 15 yılda 7 tane Milli Eğitim Bakanı değiştirdi.14 defa da ortaokul ve üniversite giriş sistemi değiştirdi.15 yıldır ülkeyi CHP mi yönetiyordu da sistemi apar topar değiştirme ihtiyacı duydunuz? Ama kimse bu yıl için ne yapacağını bilmiyor. İşi uzmanlarına bırakmak yerine, Cumhurbaşkanından gelecek bir işarete göre yeni bir sistemi denmeye kalkıyorlar. İleriyi gördüğünü iddia eden bu güçlü iktidar, eğitimi yap-boz tahtasına çevirmiştir.

15 yıllık AKP iktidarında dış politikada ne söyledilerse tersi olmuştur. Irak, Mısır, Libya, Suriye, Rusya politikalarında ne söylemişlerse tersi olmuştur.İlk defa vatan toprağını bu iktidar zamanında kaçarak terk edildi.” Münbiç ilçesinde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun ve büyük bir fedakarlık ve kahramanlık örneğiyle burayı bekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin güvenliğine yönelik ciddi bir risk oluşturmuştur” gerekçesi ile başka bir yere taşıyan ve torağımızı düşmana bırakan AKP hükümetidir.Vatan toprağını bekleyen askerlerimizin ve toprağımızın güvenliğini sağlayamayacağınız endişesini bu ülkeye yaşattınız.Suriye’ye sabah girip Emevi camiinde ikindi namazı kılacakken, 4 milyon Suriyeli Türkiye’ye girdi ve atık kaza namazlarını da Türkiye’de kılıyorlar.Üstelik masrafları da bizim vergilerimizle ödeniyor.Atatürk’ün ”Yurtta sulh,cihanda sulh”ilkesinden yola çıkarak komşularla  sıfır sorun yerine,SIFIR KOMŞU noktasına gelinmiştir.

AKP 2002 yılında sıfır terör ile iktidara geldi.PKK ile mücadele yerine müzakereyi de AKP seçti.Oslo görüşmelerini, Habur çadır mahkemeleri rezaletini unutmadık.Çözüm sürecinde valilere ”Vurmayın”emri vererek şehirlerin bombalarla tuzaklanmasına AKP hükümeti olarak seyirci kaldınız.”Terör ile müzakere edilmez,mücadele edilir”dememize rağmen çözüm sürecinin ısrarla sürdürülmesi sonucu birçok vatan evlatlarını şehit verdiğimizi asla unutmayacağız.

Ekonomi tarihin en kötü dönemlerinden birini yaşıyor.Sadece inşaat sektörü ile ekonomiyi büyüttünüz.Oto yol,tünel,köprü ve konut inşaatına dayalı büyümede sona gelinmiş,yapılan konutlar elde kalmış ve ekonomi tıkanma noktasına gelmiştir.Turizm bitmiş,işsizlik artmıştır.Bulgaristan’dan saman ithal ediyoruz.Mercimek Kanada’dan geliyor.Tütün yasaklandı.Fındık iki yabancı alıcıya terk edildi.Hayvancılık  konusu tam bir komedi.Davos’ta müslüman Filistin halkını katlettiği için İsrail Başbakanına ”One Minute”çekilip,ezilen müslüman devletlerin dünya liderliğine soyunmuşken ne oldu da  yaklaşık 10 bin müslüman Bosna vatandaşına soykırım uygulayan SIRP KASABINA  Sayın Cumhurbaşkanı ”değerli dostum vucic” diye hitap ederek 5 bin ton et alım anlaşması imzalandı.Basın toplantısı esnasında Sayın Cumhurbaşkanının uyumasını insani bir durum olarak karşılıyorum.Kendisi yorgun,hasta ya da almış olduğu bir ilaçtan dolayı halsiz düşmüş olabilir. Geçmişinde  ”Öldürülen her sırp için 100 müslüman canı alırım” diyen Alexander Vucıc’den 5 bin ton etin alınması konusunda Sayın Cumhurbaşkanını uyarmayan siyasi danışmanların gaflet uykusuna ne demeli bilemiyorum.Sırp etini CHP ithal etseydi, AKP bunu en az 100 sene siyasi malzeme yapardı.

2010 yılında mini anayasa referandumunda yargıyı FETÖ ye teslim etiniz.Öncesinde ergenekon ve balyoz davaları ile laik,Atatürkçü ,hukukun üstünlüğüne inanan,liyakat sahibi kadroların tasviyesine izin verdiniz. Üstelik o dönem ”Ergenekon Savcılığına”soyunmuştunuz. Son anayasa değişikliği ile yargının tüm unsurlarının parti tarafından atanması ile yargı üstünde siyasi bir baskı oluşturdunuz.Yargı bağımsızlığı olmayan bir ülkede hiçbir şey olmaz.Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yargıya güvenin hiç bu kadar azaldığı bir dönem olmamıştır.Bunu da başardınız.Şunu asla unutmayalım. Adalet devletin temelidir.

Sayın bakanım; Bizi proje sunmamakla itham ediyorsunuz. Size geçmişte Akçakoca hariç Tüm Düzce ve ilçelerinin lağım, evsel ve sanayi atıklarının Melen çayına atıldığı ve bu suyun İstanbul’un içme suyu sorununa çare olarak kullanıldığını ve acil olarak arıtma sistemlerinin yapılması gerektiği noktasında proje sunmuştuk. Hatta atık suların kollektör sistemleri ile toplanıp,arıtıldıktan sonra arıtmadan çıkan suyun havza dışına taşınması gerektiğine de dikkat çekmiştik.Bize o gün sadece yer tahsisi aşamasının kaldığını ve hemen arıtma sistemleri inşaatına başlanacağını söylemiştiniz.Nerdeyse iki yıl olacak ama hala bu konu çözülmedi.Ayrıca Düzce’de hava kirliliği ile ilgili doğal gaz ve lpg ye %40 teşvik uygulanması,katı yakıtların yasaklanması ve dönüşüm için uzun vadeli kredi verilmesini ve yoksul ailelerin doğal gaz faturalarının devlet tarafından ödenmesini önermiştik.Düzce Üniversitesinde yapılar bir toplantıda ortak sorun olarak fındık gündeme gelince söz istemiş ve arz fazlası fındığın mamül olarak dünyaya pazarlanması gerektiğini ve bu konuda yeni marka oluşması ve mamül çeşitliliği  ile ilgili bakanlığın çalışma yapması ve bu konuyu bakanlar kurulunda dile getirmenizi önermiştik.Fındık ile ilgili tüm dünyaya satılacak markaların oluşması ve  KOBİlerin önünün açması ile sorunun çözülebileceğini söylemiştik.

Sayın Bakanım, siz Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanısınız.

Yerli otomobil için fosil yakıt ile çalışan,2012 yılında iflas etmiş  bir markanın fikri ve mülkiyet haklarını satın almak yerine,keşke sıfırdan ve dünyadaki gelişmelere paralel olarak elektrikle çalışan bir otomobil konsepti üzerinde çalışma yapsaydınız.Ya da dünyada %80 i bizde olan bor madenini zenginleştirerek yüksek verimlilikle çalışan bir motor teknolojisi üzerinde bir çalışma yapsaydınız.

Mercedes’in bir mühendisi yakın zamanda klasik üretim yapan otomotiv firmalarının batacağını,tehlikenin diğer otomotiv firmalarından değil, google, tesla ve apple gibi yazılım firmalarından geleceği endişesini aktarmıştı.Çünkü artık bu yazılım firmalarının  insansız,çevreci ve yürüyen bilgisayarları piyasaya sürmelerinden endişe duyduklarını ve buna göre arge çalışmalarına yöneldiklerini ifade etmişti.Başka bir İsveç otomobil firması 2019 dan sonra tüm modellerini artık elektrikli olarak üreteceğini ilan etmişken, 2020 yılında fosil yakıt ile çalışan otomobil yapmak başarı değildir.Bizleri uzağı görememek ile eleştiriyorsunuz ama siz de hükümet olarak teknolojik gelişmeler karşısında  kör gibisiniz.

Milli ve yerli yazılım ile çalışan yeri üretim savaş uçağımız, denizaltımız, balistik füzelerimiz ve nükleer gücümüz yoksa;uluslararası pazarda satılan ve aranan markalarımız yoksa,enerji ihtiyacımızı kendi ülkemiz sınırlarında çözemiyorsak,tarım ve hayvancılıkta kendi kendimize yetemiyorsak büyük devlet olamayız.””””