akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

SEN AĞA BEN AĞA İNEKLERİ KİM SAĞA? FINDIK TARIMINDA BİZİ BEKLEYEN – 1

05.03.2024 11:15
1.284
A+
A-

Her gün değişen , değiştirilen , nüfusu hızla çoğalan dünyada tarımsal üretim ve bizim coğrafyanın temel üretimi olan fındık üretimi hangi büyük sorunları yenmek zorunda kalacak hadi beraber bakalım.

İleride hangi sorunlar karşımıza çıkacak?  Araştırdığımızda genel olarak Türk tarımının önünde özel olarak ta fındık tarımının önünde  3 büyük sorun görünmektedir.

– Artan maliyet ve işçilik giderleri.

– Değişen gereksinim ve beklentiler.

– İklim değişikliği ve Kuraklık.

Karadeniz bölgemizin engebeli ve yüksek eğimli arazileri makineli tarım yapılmasını engelliyor. Fındık bahçelerinin yarısına herhangi bir araç ile gitmek bile mümkün değil.

Arazilerin % 70 den fazlasında fındık tarımı için insan gücü mecburi ve maalesef teknoloji döneminde büyüyen gençlerimiz boş zamanlarında bile bahçelerde , tarlalarda çalışmak istemiyor.

10 yıldır Akçakoca da yaşıyorum , hasat dönemi , gübre dönemi bahçeleri gezerim . Çok istisnalar dışında bahçesine gübreyi çocukları ile atan , tırpanı  ailece yapan , imece ile fındığı toplayanı görmedim.

Tarımsal girdi fiyatlarının orantısız artmasının yanında enflasyonla beraber artan işçilik ücretleri her işini yerli veya mevsimlik işçi ile halleden üreticiler için maliyetleri çok etkilemektedir.

Miras paylaşımları ile sürekli küçülen bahçelerde artan maliyetler ile beraber yevmiye ile bahçe işlerini halletme ve fındık toplama sonucu önümüzdeki dönem para kazanmak daha da zor hale gelecek gibi görünüyor..

Değişen dünyada insanların ihtiyaç ve gereksinimleri de değişiyor. Temel tüketim maddeleri aynı olsa da ihtiyaçlar şekil değiştiriyor..

Yaşam alanlarımızda kablolu tv , kablosuz internet , yüksek hızlı fiber net alt yapısı gibi daha nitelikli ve oyun salonları , eğlence ve dinlence alanları gibi daha sosyal ihtiyaçlar  var artık.

Kendisi köyde büyümesine rağmen köye gelin gitmek isteyecek bir kızımız , babasının çok sayıda ineği davarı olsa da köyde hayvan bakmayı şehirde az maaşlı bir işe tercih edecek bir oğlumuz kalmadı maalesef.

1927 de 40 bin olan köy sayımızın şu anda 18 bin olması , kırsalda yaşama oranımızın % 90 dan % 7 ye düşmesi son yüz yılda meydana gelen göçün büyüklüğünü anlatmaya yetmektedir.

Hani derler ya : – Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa. Şimdi herkes ağa maalesef .

Tarımsal üretimimizin iki büyük sorunu olan maliyet artışları ve büyükşehirlerde yaşama isteğinin yanında üçüncü büyük sorunumuz küresel ısınma ve iklim değişikliği olmaktadır.

Bu sene Mart ayı başladı ama Akçakoca da toprak henüz doya doya ne yağmur ne kar aldı  , havalar gündüz 20 , akşam 10 derecelerde seyrediyor. Birkaç derece daha ısınırsa insanlar denize girecekler.

Geleceği yalnızca Rabbim bilir , kuvvetle muhtemel Nisan- Mayıs ayı sıcaklık düşüşlerinin vereceği zarar bir yana toprakta iyice azalan su miktarı da uzun dönemde sıkıntı olacak gibi.

Fındık yıllık 700 mm yağış isteyen bir bitki olup bu çok büyük bir rakamdır. Verimli bir üretim için bir yılda dekara 70 ton , her ocağa yaklaşık 12 ton dengeli dağılmış su gerekmektedir.

Bir düşünün hiç yağmur kar olmasa ve fındık üreteceğiz desek her fındık ocağına günlük 30 lt su vermemiz gerekecektir.( Aylara göre farklı olacaktır)

Son yirmi yılın yağış ortalamaları ile fındık  ocaklarının su istekleri karşılaştırıldığında Nisan ayının son 10 günü başlayan su açığı artarak Ağustosa kadar devam etmektedir.

Gerekli suyu karşılayamayan ocaklar zamanla verimden düşecek ve su azlığı devam ederse susuzluk ile orantılı olarak kurumaya başlayacaklardır.

Fındık ocaklarımızın saçak köklü yapıda olması ve Karadeniz topraklarımızın genelde su tutmayan hafif yapıda olmasından dolayı küresel ısınma fındık bahçelerimizi tahminimizden daha çabuk etkileyecektir.

Sorunları tespit etmenin amacı çözüm önerilerini belirlemek ve yol haritasını çizmek olmalıdır.

Bir sonraki yazımızda nasip olursa  bu yazımızda tespitini yaptığımız üç büyük sorun ile baş edebilmek için neler yapılmalı, alınacak tedbirlere nasıl ve kim tarafından katkı sağlanılmalı hep beraber inceleyelim .

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları