akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,3544
EURO
34,7650
ALTIN
2.401,62
BIST
10.208,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cuma Yağmurlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
21°C

TANJU ÖZCAN TBMM’DE KONUŞTU

Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsüne çıkarak milletvekillerine hitap etti. Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili söz alan Tanju Özcan, son günlerde gündemde olan belediye başkanlarının istifaları ile ilgili de konuştu.

TANJU ÖZCAN TBMM’DE KONUŞTU
19.10.2017 18:40
493
A+
A-

Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili söz alan Tanju Özcan; “Komisyonda bu konudaki değerlendirmelerimizi çok açık olarak söyledik. Dedik ki: “Bu tasarı son derece lüzumsuz, toplumu kutuplaştırmak amacını güden, aynı zamanda gündemi değiştirmek için ortaya atılmış.” Bu çok net. Bu tasarının 6’ncı maddesiyle ilgili değerlendirmelerimizi anlattık size Komisyonda. Komisyondaki AKP’li üyeler aslında ne dediğimizi tam olarak anladılar. Biz diyoruz ki: “Niye buna ihtiyaç duyuldu?” Niye buna ihtiyaç duyuldu? Devletin resmî nikâh kıyacak memuru mu kalmadı? Siz diyorsunuz ki: “Müftüler devlet memuru.” Siz bunu bir de vatandaşa anlatın. Doğru, müftüler devlet memuru ama vatandaş nezdinde müftüler din adamı, İslam dininin Sünni mezhebini temsil eden din adamı olarak değerlendiriliyorlar ve onların kıyacağı nikâh her ne kadar “resmî nikâh” olarak anılsa bile “dinî nikâh” olarak tanımlanacak. Bakın, uyardık sizi, “Bu, toplumu böler. Artık ‘belediyeye nikâh kıydıranlar’ ile ‘müftüye nikâh kıydıranlar’ olarak toplum ikiye ayrılır.” dedik. Zaten özellikle sizin belediye başkanlarınız son zamanlarda medeni hukuka uygun olmayan nikâhlar kıymaya başladı, suistimal ettiler. O nikâh akitlerinde söylediklerini hepiniz biliyorsunuz. “Yarın bunu birilerine yaranmak isteyen müftüler çok daha farklı bir alana çekebilir.” endişemizi sizinle defalarca paylaştık.

Komisyonun başında söyledik, dedik ki: “Bu tasarı açıkça Anayasa’ya aykırı, gelin, bunu Anayasa Komisyonunda görüşelim.” Maalesef bu konuda bir “ret” kararı bile verilmedi. “Bakın, başka komisyonları ilgilendiren düzenlemeler var, bunları diğer komisyonlara havale edelim, onların görüşünü alalım, Anayasa ve İç Tüzük bunu zaten bize emrediyor, bunun gereğini yapalım.” dedik ancak yine maalesef Komisyon Başkanımız bu konuda da herhangi bir adım atmaya yanaşmadı, tasarının 6’ncı maddesi üzerinde yoğunlaştı bütün tartışmalar.

“Osmanlı’nın bile gerisine götürüyorsunuz”

Bakın, 1917 yılında şeri hukukla yönetilen Osmanlı bile bir padişahlık kararnamesiyle şeyhülislamdan alıyor bu tür işlemleri, nikâh kayıtlarının tutulması işlemlerini. Kime veriyor? Kadılıklara veriyor, mahkemelere veriyor ama siz 1917’deki Osmanlı’nın bile gerisine götürüyorsunuz, yapmayın bunu. Bakın, milyonlarca Alevi vatandaşımız var siz görmek istemeseniz bile, yüz binlerce gayrimüslim vatandaş var Hristiyan ve Musevi bu ülkede. Siz onlara nasıl böyle bir şeyi dayatma hakkını kendinizde buluyorsunuz, hiç bunu sorguladınız mı? Neden böyle bir dayatma yapıyorsunuz? Bence bu düzenleme derhâl bu tasarının içerisinden çekilmeli. Bu düzenleme getirilirken bize dediler ki: “Papazların nikâh kıyma yetkisi var.” Ya, papazlar ruhban sınıfının üyeleri, bizim dinimizde böyle bir şey yok. Siz Avrupa’daki Hristiyan papazla Türkiye’deki müftüyü veya imamı aynı kefeye koyamazsınız. Bunu anlatmaya çalıştık ama ya anlatamadık, ya anlamamazlıktan geldiniz.

“28. Madde de tartışmalı”

Bu tasarının tek tartışmalı maddesi bu değil bence, bir 28’inci maddesi var. Komisyonda Sayın Bakana 2 sefer sordum, cevap alamadım, Türk vatandaşlığına geçişi kolaylaştırıyor. Neden bunu yapıyorsunuz? 3,5 milyon Suriyelinin vatandaş yapılması için mi hızlı bir şekilde yapıyorsunuz, bunu söyleyin dedik. Veya böyle bir amacınız yoksa tutanaklara geçsin dedik. Ancak Sayın Bakan hiç sesini çıkartamadı, sessiz sessiz dinledi. Ben 28’inci maddeye özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.

Yine, burada bir 31’inci madde var genel ahlakla ilgili, arkadaşlarım değindi, ben de katılıyorum. Devlet ahlak bekçiliğine soyunmuş, neymiş? Yabancıyla yapılan evlilikte, o yabancının süre dolduktan sonra Türk vatandaşı olabilmesi için geçmişteki hayatının genel ahlaka uygun olması gerekiyormuş. Sayın milletvekilleri, Komisyonda da anlattım, bakın, benim 15 yaşında bir oğlum var. Dünya artık küçülüyor, benim oğlum, bir Fransız veya İspanyol vatandaşı bir genç kızla tanışırsa, onu severse, o da onu severse, evlenmeye karar verirlerse, benim gelin adayımı hangi sıfatla devlet genel ahlaka uygun yaşayıp yaşamadığını denetleyecek? Var mı böyle bir hakkı, var mı böyle bir yetki? Genel ahlakı neye göre tanımlıyorsunuz bu bile belli değil. O yüzden bu tasarının ben derhâl çekilmesini talep ediyorum.”

“Halk adına hesap soruyoruz, neden istifa ettiriliyor?”

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’la ilgili geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya, TBMM kürsüsünde de değinen Özcan, şöyle konuştu; “Türkiye’nin güncel konusu, şu belediye başkanları meselesi. İçişleri Komisyonunu da çok ilgilendiriyordu. Tuhaf bir şey başladı, belediye başkanları saraydaki Sayın Genel Başkanınız istedi diye istifa ediyor. Şimdi, bakın, il başkanlarınızı da istifa ettiriyorsunuz, o beni şahsen hiç ilgilendirmiyor, AKP delegeleri seçiyor il başkanlarını, hesabını AKP üyelerine verirsiniz. Belediye başkanlarını halk seçiyor halk. Halk seçtiği için biz de halk adına hesap soruyoruz. Niye istifa ettirtiliyor?

Nedir bunlar? FETO’cu mu kardeşim bunlar? FETO’ya iltisaklı mı? O zaman niye istifa ettirtiyorsunuz, niye suç duyurusunda bulunmuyorsunuz? Niye HDP’li belediye başkanlarına yaptığınız gibi kayyum atamıyorsunuz? Ben bunun cevabını arıyorum.

Peki, ikinci ihtimal aklıma geliyor, yolsuzluk. Ama ben yolsuzlukla ilgili olduğunu zannetmiyorum. Çünkü sizin belediye başkanlarında zaten yaygın bir yolsuzluk uygulaması olduğu belli zaten. Bu yolsuzluklar da sizi hiç rahatsız etmiyor. O zaman üçüncü bir ihtimal aklıma geliyor, acaba reise gereken saygıyı göstermekten imtina mı ettiler, bundan dolayı mı istifaları isteniyor? Ya var mı Cumhurbaşkanımızın kanunda böyle bir yetkisi?

FETÖ’cüyse bunlar gereğini yapın, üzerine gidin, savcılara verin elinizdeki belgeleri, yolsuzluk yaptılarsa da gereğini yapın ama senin kaşın üstünde gözün var, senin bakışlarını beğenmiyorum tarzında istifa ettiriyorsanız da bu belediye başkanları direnmeli.

Bizim Bolu Belediye Başkanıyla ilgili de muhtemelen sizlerden birileri basına düşürmüş. Ben Bolu Belediye Başkanına dedim ki, çıktım basının önünde: “Kardeşim, en büyük siyasi rakibimdir Bolu’da.” Dedim ki: “Eğer senin FETÖ’yle bir bağlantın yoksa, eğer senin büyük bir yolsuzluğun yoksa istifa etme, biz arkandayız ama bunlarla bir bağlantın varsa, bu FETÖ’yle, terör örgütüyle veya bir yolsuzluğun varsa git savcıya, kendin teslim ol.” Böyle de olmalı. Zaten bu istifaların ben FETÖ’yle mücadeleyle ilgili alınmış bir karar olduğunu düşünmüyorum. Melih Gökçek’in istifasını isterken parsel parsel verdiklerinden dolayı istifasını istediğini de düşünmüyorum.”