Referandum Mitingleri Kapsamında Düzce’ye Gelen Başbakan Binali Yıldırım Önce Ziyaret Ettiği Düzce Valiliğinden Miting Alanına Düzce Protokolü Eşliğinde Yürüyerek Geldi.
Mitingin yapılacağı Anıtpark’ı saat 14 00 den önce dolduran binlerce vatandaşa Düzce’ye verdiği stadyum sözünü yineleyen Yığılca’nın yolunu da bitireceklerini söyleyen Başbakan Yıldırım, Düzce’nin de içinde bulunduğu yaklaşık 8 milyon kişinin geçim kaynağı üreticilerin dört gözle beklediği fındık konusunda ise açıklama yapmadı.
Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Eski Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslamAK Parti Düzce Milletvekilleri Fevai Arslan, Ayşe Keşir, eski vekiller Metin Kaşıkoğlu, Osman Çakır, Celal Erbay ile AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş’inde katıldığı mitingde Başbakan Yıldırım Düzce’nin plakası oranında %81 oy istedi.
Açış konuşmasını AK Parti Düzce İl Başkanı Hikmet Keskin’in yaptığı mitingde kürsüye gelen Başkan Keleş, Düzce’nin çok önemli bir misafir ağırladığını belirterek “ Sayın Başbakanım AK Parti’nin tartışmasız kalesi Düzce’ye hoş geldiniz.” Dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “ Düzce ne yapacağını çok iyi bilen bir şehirdir. Bu hep böyle olmuştur. 16 Nisan referandumunda da doğru bir karar vereceğine tüm kalbinle inanıyorum” dedi.
Özlü’den sonra konuşması için anons edilen ve büyük bir coşkuyla karşılanan ve , anayasa değişikliği ile nelerin hayata geçeceğini anlatarak başlayan Başbakan Yıldırım. “ Düzce’nin plakası olduğu için Düzceliler’den 81 oranında oy istiyorum” dedi.
Türkiye’yi karış karış gezdiklerini ifade eden Binali Yıldırım, “Seçimler öncesi 79 milyonu kucaklayan çoğulcu bir anayasa sözü verdik. Bize yetki verdiniz. Sözümüz söz dedik. Mecliste vekiller olarak sözümüzü tuttuk, görevimizi tamamladık. Şimdi artık söz de sizin, karar da sizin. 82 model darbe anayasası ile artık bu büyük ülke yönünü belirleyemiyor. Çünkü anayasa bir ülkenin pusulasıdır. Pusula bozulmuş, iş görmüyor. Bozuk pusula ile gemi ya batar, ya karaya oturur. İki başlı yönetimlerde çoğu zaman bu iki makam arasında anlaşmazlık oluyor. Bu anlaşmazlıklar bazen o kadar ileriye gidiyor ki, iki makam bazen birbirleri ile kavga bile ediyor. Bu acı tecrübeleri birlikte yaşadık.
Bu kavga yeni değil. Türkiye’de her 5 yılda bir seçim olsaydı, şu an 19. hükumet iş başında olacaktı. Şimdi 65. hükumet var. İsrafa bak. Birde vesayet bloğu, darbeler muhtıralar kumpaslar almış başını gitmiş. Yıllar sonra milletin sinesinden AK Parti çıktı. Onun kurucu genel başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıktı. Milletin adamını milletvekili yapmamak için yasa çıkardılar. Siyasi yasak getirdiler. 2007’de muhtıra verdiler. Siz Cumhurbaşkanı seçemezsiniz diyerek ülkenin önünü tıkadılar. Biz ancak muhtırayı milletten alırız dedik o muhtırayı aynen iade ettik. “millete gideriz” dedik. Düzce o zaman yüzde 79 evet verdi. Şimdi en az plakanız kadar %81 ‘Evet’ istiyorum” dedi.