Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri; kendilerine reva görülen haksızlığa hukuksuzluğa karşı günlerdir sürdürdükleri mücadeleleri, yargıya taşıma kararı alarak okulları ile vedalaştılar .
Neresinden bakarsanız bakın, severek seçerek ve isteyerek geldikleri Okullarının ellerinden alınması uygulaması, Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencilerinin Hayatları Boyunca Unutamayacakları bir haksızlık olarak kalacak olup Türkiye’de devlet adamı yetiştirilmesinin alt yapısı olarak açılan ve sayıları 30 civarında olan bir kuruma vurulmuş en büyük darbedir.
Okulların açıldığı ilk günden bu yana bu çocukların yaşadığı duygu karmaşasının gelecek yaşamlarında ne kadar ve nasıl yansıması olacaktır bilemiyorum ancak; İktidarın Akçakoca temsilcileri ile konunun birinci dereceden ilgili bürokratlarına ömürleri boyunca bir ah olarak kalacağında eminim.
Takip edebildiğim kadarıyla çocuklarının huzurlu ve güvenli bir ortamda eğitim alabileceklerine inanarak Akçakoca’ya yurdun bir çok ilinden gelmiş öğrenci velileri ile Akçakocalı veliler ve onların gözbebeği yavruları okullarının ellerinden alınmaması için verdikleri mücadele içinde “Bize ne Kız İmam Hatiplilerden “ demediler ve onların sorunlarına bugüne kadar neden çözüm bulunamadığını sorguladılar.
Evet, Sahi ya . Ey 15 yıldır kesintisiz iktidarda olan ve hemen her konuyu İHL temeli üzerine bina eden iktidarın Akçakoca yetkilileri neden bu süre içinde göçebe hayatı yaşayan İHL ye gerrektiği gibi uygulamalı eğitim öğretim yapabileceği bir okulu inşa edemediniz?….
Üç yıldan bu yana hızla artan imamhatip öğrenci mevcudu ile ilgili bir çözüm aramayı akıl edemeyip bugün kavga dövüş ilçemize kazandırılan bir seçkin lisenin kaybedilmesi uğruna çözüm bulmaya mı ancak becerebildiniz.
Konu ile birinci dereceden ilgili olanlar… Bugün orada olmalıydınız. Öğretmenlerinden, kantinci ablalarından okulun duvarlarından onların gözyaşları içinde kopuşunu bahçe kapısından çıkarken son bir kez gözlerini binanın duvarında yazan SOSYAL BİLİMLER LİSESİ yazısına dikerek hıçkırarak ağladıklarını görmenizi isterdim. Ama yoktunuz… Kurgulayıp burgulayarak bir sorun yumağı olarak Kaymakam Sayın Özer’in kucağına bıraktığınız ve ondan sonra hiç ortalarda görünmediğiniz, Çözüm için parmağınızı oynatmadığınız, bir gönül almak için dahi uğramadığınız, gibi yine yoktunuz.
Bir eğitimci olarak İHL sorunlarına da asla duyarsız değilim ve en güzel okullarda okumaları taraftarıyım. Bunun sağlamamasını da hep sorguladım. Ancak İHL sorununu çözeceğim diye severek koşa koşa Akçakoca’mıza gelen eğitim elçilerimizi yerinden yurdundan etmek; dersi bu okulda , yemeği şurada, yatağı burada etüdü bilmem nerede bir uygulamaya mahkum etmek bu çocuklara yapılabilecek en büyük haksızlıktır, büyük bir vebal almaktır ve günaha girmektir.
Tek vekillerle Akçakoca ‘nın elde ettiği kazanımlar üç vekille tek tek giderken hiç sesinizin çıkmaması anlaşılır bir durum değildir.
Umarım hukuk bu haksızlığa dur der.
Özdal ALAS