CHP, OHAL’İN KALKMASI İÇİN MEYDANLARDA
CHP’nin , 81 İl’de “OHAL DEĞİL DEMOKRASİ İSTİYORUZ” sloganıyla bir saatlik oturma eylemi kararı Düzce’de Anıtparkta Gerçekleşti.
Düzce’de de CHP İl teşkilatının organize ettiği ve Anıtpark’ta düzenlediği oturma eylemine, Demokrat Parti, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti, Eğitim-iş, Kristal-iş, Metal-iş, Türk Sağlık Sen, Atatürkçü düşünce Derneği, Çağdaş yaşamı Destekleme Derneği, Düzce Bolu Tabipler Odası, Çevre mühendisleri Odası temsilcileri ve Düzce Barosu Avukatları katıldılar.
Yaklaşık bir saat süren oturma eyleminde ortak hazırlanan bildiriyi CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan okudu.
Aynı saatte alanda iki başka organizasyon koyulmuş olasına tepki gösteren ve konuşmasına buna tepki göstererek başlayan Tozan “Turizm haftası programlarıyla bizim mitingimiz nedense aynı saatte yapıldı. Bu nedenle biz diğer programın bitmesini beklemek zorunda kaldık. Oysaki günler öncesinde saat on ikide miting yapacağımızı valiliğe bildirmiştik. Ama yine de aynı saate iki program koydular. Biz bu nedenle demokrasi istiyoruz. Bizim mitingimizin amacı budur.” Dedi .
Daha sonra OHAL nedir? diyerek Ortak bildiriyi okumaya başlayan Tozan “OHAL, 10 Ekim’de katledilen çocuklarını anmak isteyen anne ve babalara sıkılan biber gazıdır. Ekmeğinin peşindeki tütün üreticisine vurulan coptur. Ahmet Şık başta olmak üzere hayatını FETÖ ile mücadeleye adamış gazetecileri zindanlara atmaktır. İşçi grevlerini ertelemek, grev çadırlarına müdahale etmektir. İşlerini geri almak için ölümü göze alarak bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ölüm tehlikesini görmeyen hükümet inadıdır. Dünyaca ünlü kimi bilim insanlarını FETÖ yalanıyla üniversitelerden atmaktır. Tiyatro oyunlarını yasaklamaktır. Muhaliflerini “terörist” olarak tanımlayabilme cüretidir. Ankara Kızılay’da İnsan Hakları Anıtı’nı gözaltına almaktır. Madende oğlu dört yıldır yatan anaya; artık yürüyemezsin, yasak artık demektir. On binlerce taşeron işçiyi haksız bir şekilde kadro dışı bırakmaktır.” dedi.
Tozan açıklamasını “İlan ederken bir buçuk ay bile sürmeyecek dedikleri, milleti etkilemeyecek dedikleri OHAL, bardağı çoktan taşırmıştır. Sabır testisi kırılmış, toplumun büyük çoğunluğu OHAL rejimine artık yeter demeye başlamıştır.
Bugün iktidar partisi ve yeni ortakları, Türkiye’yi uçuruma adım adım yaklaştıran OHAL’i bir kez daha uzatmanın peşindedir. Postallı darbelerle mücadele etme vaadiyle gelenler, gelinen noktada takım elbiseli darbeciler haline gelmiştir.
Bizim talebimiz kesindir;
Halkın iradesine karşı işlenen bir suç haline gelen OHAL rejimine DERHAL son verilmelidir.
Hukukun askıya alındığı, parlamentonun yok sayıldığı, milli iradenin tanınmadığı, milletvekillerinin rehin alındığı faşizm düzeni ortadan kalkmalıdır.
Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri ile sivil toplum örgütlerine yönelik iktidar gücü ile uygulanan sindirme politikaları son bulmalıdır.
Sivil darbe ile tek koltukta birleştirilen yasama, yürütme ve yargı erkleri, yeniden, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi kendi koltuklarına geçmelidir.
Sadece bu meydandan değil, Türkiye’nin 81 ilindeki meydanlardan Ankara’daki Saraylıları uyarıyoruz.
Bizler OHAL değil, demokrasi istiyoruz!” diyerek tamamladı.