Mart ayının son döneminde bir kaç gün ciddi sıcaklık düşüşü gerçekleşti ve bu düşüşlerden fındık bahçelerinin zarar gördüğünü düşünen, özellikle bahçeleri yüksek rakımda olan üreticiler telefonla don zararı için nereye nasıl müracaat ederiz diye sormaktadırlar.
Don zararı yada yerel ismi ile don yanığı düşük sıcaklık etkisi ile bitki özündeki suyun donması ile bitkinin sürgün ve meyvelerinin gelişmesinin durması ile meydana gelir. Bu durum ise normalde -4C ve daha düşük sıcaklıklar sonrasında gerçekleşmektedir.
Zarar sürgünlerde ve vejetatif aksamda ise sürgünler veya yapraklar kurur, gelişmekte olan meyve veya çotanaklar da ise rengi koyulaşarak dökülür.
Don zararı olan akşamlarda ilk görülen renk koyulaşması olduğu ve zarar gören kısımlar ateş değmiş gibi karardığı için zarara don yanığı da denmektedir.
Don zararının zarar gerçekleştikten sonra hemen tespit edilmesi mümkün değildir.
Havaların ısınması, bitkinin vejetatif gelişimine kaldığı yerden devam etmesi , zarar gören aksamlarda gelişmenin durması , renk değişimleri ve kurumaların gözlemlenmesi gerekir.
Bu durumun açığa çıkması için ise zarar anından sonra en az 7-10 gün geçmesi gerekmektedir.
Don zararı meydana gelen karanfil veya çotanaklar karararak dökülmekte , yapraklar kurumakta , genç sürgünler ise koyulaşarak kurumaktadır.
Karadeniz bölgemizde Mart sonu – Nisan başı döneminde ortalama iki yılda bir don zararı meydana gelmekte olup zararın miktarı sıcaklık düşüşünün gerçekleşme zamanına, şiddeti ve süresine göre değişmektedir.
Bu noktada üreticilerimizin yapması gereken ise bakım ve mücadeleyi eksiksiz yapmak sonrasında bahçelerinde don zararını gözlemlediklerinde tarım sigortası yaptırdıkları kuruma ve tarım ilçe müdürlüklerine yazılı olarak müracaat ederek gerekli tespitin yapılmasını sağlamaktır.
Bahçenizde gözlem yapıp zarar olduğunu görmeden zararım var diyerek müracaat etmek ilgili beylikdüzü escort kurumlarda zaman ve kaynak israfına neden olmaktadır. Bu nedenle müracaat eden üreticilerimizin öncelikli olarak zararı tespit etmeleri sonrasında müracaat etmeleri çok önemlidir.
Tarımsal üretim doğada gerçekleştirilen , her günü risk taşıyan bir üretim şeklidir , Atalarımız boş yere ” Tarlada buğdayım var deme ambara girmeyince , hayırlı evladım var deme el koynuna girmeyince ” diye nasihat etmediler değil mi ?