İhracatta Tek Endişe Virüs Kaynaklı Lojistik Sorunların Yaşanması

Yüzde 15’lik daralmaya karşın geçen ay ihracat yüzde 53 arttıKoronavirüs dünyayı her alanda kasıp kavururken, Türkiye’nin en önemli tarımsal ihraç ürünü olup, tek kuruş ithal girdisi olmayan fındıkta çikolata sanayinde daralma yaşanmasına rağmen dış satımındaki artış sürüyor.

1 Eylül’de başlayan 2019-2020 sezonunun 12 Nisan’a kadar olan bölümünde 260 bin ton iç fındık ihracatı gerçekleştirilerek bunun karşılığında 1 milyar 715 milyon dolar döviz girdisi sağlanmıştı.

Bir önceki sezonun aynı döneminde ise 198 bin ton iç fındık karşılığı, 1 milyar 146 milyon dolar döviz elde edilmişti. Sektörde üretim ve ihracat yapan Durak Fındık’ın Yönetim Kurulu Kadir Durak, geçen yılın Mart ayı bu yılın aynı ayı arasındaki oranının yüzde 53 daha fazla olduğunu hatırlatarak, dünya çikolata sektöründeki yüzde 15’lik daralmaya karşın, bu artışın meydana gelmesinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Dış piyasadan gelen taleplerde bir sıkıntı yaşanmadığına, aksine artış olduğuna bir kere daha dikkat çeken Kadir Durak; “Talep devam ediyor. Çikolata sektöründe virüsden dolayı bir daralma gözlemliyoruz. Bunun nedeni dünyada ve ülkemizde AVM, restoran ve cafelerin kapalı olması çikolataların sadece marketlerde satılmak zorunda kalmasıdır” dedi.

Fındık sektöründe sürecin şu anda olumlu ilerlediğini belirten Durak şunları söyledi:

“Toprak Mahsulleri Ofisi’nin depolarındaki fındığa talep var. İhracatta Eylül ayına kadar yapılmış kontratlar var. Sanayicinin bu yüklemelerini yapması ihracata olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Talep artışının Nisan’da da devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak tek endişemiz lojistik anlamında olası sorunların karşımıza çıkması. Ülkelerin kapılarını kapatması ve giriş çıkışları iyice yavaşlatmasıdır. Bu durumda sektör de sıkıntı yaşanabilecektir.”

Dünya yeniden yapılanacak

Salgın atlatıldıktan sonra dünyanın her alanda tümüyle yeniden yapılanacağını tahmin ettiklerini vurgulayan altını Kadir Durak; “Koronavirüsten sonra dünyayı ciddi bir ekonomik yapılanma ve dizayn bekliyor. Ülke olarak bizimde hiç vakit kaybetmeden bu değişime adapte olmamız lazım. Çünkü buna benzer sars, mers, ebola gibi virüsleri de yaşadık. Ancak bu diğerlerinden farklı… Belki 5 yıl sonra daha da ağır bir vaka ile karşı karşıya da kalabiliriz. Bunun da garantisi yok. O yüzden herkes kendini, muhtemel ihtimalleri de göz önünde bulundurarak yeniden düzenlemek zorundadır” diye konuştu.