Tozan; ‘Düzce yandaşlar tarafından talan edilmiş bir maden!’

CHP İl Başkanı Zekeriya Tozan, “Ak Parti İl Başkanı Sn. Hikmet Keskin katıldığı bir programda şahsıma ve partimize yönelik iddialarda bulunmuş ve bolca çarpıtma yapmıştır . Sayın Keskin’in yarattığı bilgi kirliliğini yok etmek, düzeltmek adına gerçekleri konuşmak gerekli hale gelmiştir” dedi.

Düzce’de siyaset her geçen gün daha da geriliyor. Siyasi Partilerin hemen her iki günde bir yaptıkları açıklamalar birbirinden daha sert olmaya başladı.

AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin’in geçtiğimiz gün yaptığı açıklamalara karşılık CHP İl Başkanı Zekeriya Tozan yaptığı yazılı açıklamayla cevap verdi.

   Tozan’ın açıklaması aynen şöyle;

“Genel Başkanımız Selamlar Köyüne teşekkür ziyareti gerçekleştirmiş ve AKP üyesi sözünü hiç kullanmadığımız ve AKP Sultangazi kadın kollarının etkinliklerine  ve parti çalışmalarına etkin olarak katıldığını tespit ettiğimiz bir bayanın ;sözlü saldırısı ve fiili saldırı teşebbüsüne maruz kalmıştır. Olay anlık bir olaydır ve korumaların müdahalesiyle sonuçlanmıştır. Sn. Keskin ise basın kuruluşlarıma yaptığım ziyareti görmezden gelerek partimizi ve şahsımı suçlayıcı ithamlarda bulunmaktadır. Saldırgan şahsa müdahale de bulunan tek bir parti mensubumuz olmadığı gibi olay anında;olay içinde kalarak mağdur olan basın mensuplarına karşı da müdahalemiz yoktur.Bir basın mensubuna korumaların müdahalesine engel oldum ve yönetimden bir arkadaşım ile arabama alarak koruduğumu  herkes görmüştür . Korumalar devletimizin polisidir ve görevleri genel başkanımızın güvenliğini sağlamaktır. Bu korumalar profesyonel eğitimden geçirilen insanlardan oluşmaktadır. Partimizin korumaların görevine ilişkin tasarruf hakkı da zaten yoktur. Sn. Keskin  bu provokatif eylem üzerine çarpıtma yapmakta ve siyasi rant peşine düşmektedir. Sayın Keskin açıklamasında partimizi de küçülmekte itham etmektedir. Yüzde 25 oyu olan ve karşılığında 12 milyon seçmeni bulunan ana muhalefet partisi liderine sözlü ve fiili saldırıda bulunulmuştur. Bu durum karşısında Sn. Keskin’den bir kınama mesajı gelmediği gibi saldırgana ve olaya dair tek bir eleştirel cümle dahi yoktur. Sn. Keskin  , bir provokatörün ardından ürettiği siyaseti gözden geçirmelidir.Büyüklük yanlışa yanlış diyebilmektir.

“DÜZCE YANDAŞLAR TARAFINDAN TALAN EDİLMİŞ MADEN”

  Sn. Keskin CHP’lilerin canı sıkıldığında Ankara’dan gelerek Düzce’de siyasi maden aradığından bahsetmiştir. Evet CHP olarak yandaşlar tarafından keşfedilmiş ve talan edilmiş bir maden bulduk. Bulduğumuz bu maden 16 milyona katı atık bertaraf tesisi yapılmak üzere ihale edilmiş fakat ortada 4-5 milyonluk bir tesis yoktu. Üstelik tamamlanmamıştı. Parası ise madencilere ödenmiş tesis görünümlü bu maden teslim alınmış açılışı da yapılmıştı . Sayın Keskin’i talan edilmiş o madenin başına davet ettim fakat kendileri gelemedi. Milletin parasının hesabını  da belediye başkanına sormadı . Bizde sorumlu muhalefet anlayışımız ile tespit ettiğimiz yolsuzluğu TBMM gündemine aldırdık ve hukuki boyutu içinde gereğini yaptık. Olayı yargıya taşıdık ama hala suç duyurumuz ile ilgili bize bir cevap da gelmedi. Özü itibari ile Sn. Keskin’in zoruna giden konu milletin parası ve vergisinin hesabının sorulması mıdır, diye sormadan edemiyoruz.

“AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ”

   Sn. Keskin dünyanın en ileri katı atık depolama tesisinin Düzce’ye yapılacağından bahsetmektedir. Bunu başarırlarsa tebrik ederiz. Fakat ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözünden hareketle; Keleş ’in hecinlerde ki tesis için övgü dolu sözleri, bedeli ve sonucunu dikkate aldığımızda iddia sahibinin 16 milyonun nereye gittiğini sorgulamayan ve suç duyurumuzdan önce kendisine bilgi vererek, projede olduğu halde yapılmayan birimler olduğunu , ama yapılmış gibi yüklenici firmaya  parasının ödendiğini bildirdiğimiz halde ,yolsuzluğun üzerine gitmeyen bir il başkanı olduğunu görüyoruz.Ama geçmişte Sn. Kaşıkoğlu’nun Keleş’in 33 dosyasını Sn. Cumhurbaşkanına (donemin başbakanına) verdiğini , yanlışın karşısında durduğunu unutmadık.

“BU HEYKEL BİR EMSAL OLUŞTURUR”

  Sn. Keskin’in heykel konusundaki açıklamasına göre belediye başkanlarının Rabia işaretinin AKP tüzüğüne girdiğinden habersiz olduğunu iddia ediyor ama o gün tüm kadro kongreye katılmışlardı. Bu durum ise vatandaşa mazeret olarak açıklanabiliyor. Varsayalım ki bunu belediye başkanı bilmiyordu, bu konuyu koskoca Düzce Belediyesinde de bilen yok muydu? Ya da AKP teşkilatlarında da bilip uyaracak kişi yok muydu? Şimdi bu konuyu herkes biliyor hatta bütün Türkiye biliyor ve ısrarla bu heykel neden kaldırılmıyor? Bu konuda da hukuki girişimleri yaptık ve inşallah o heykel oradan kalkacak. Aksi durumda bu heykel bir emsal oluşturarak: CHP’li belediyelerin 6 oklu heykellerinin ve MHP belediyelerinin 3 hilalli heykellerinin şehir merkezlerine dikilmesine sebep olabilir.”