Kimse bilmez;
Aslında Pervin’i içinde görev yaptı Ali Hoca.
Tam 44 yıl dile kolay.
Bir mesleğe adanmış ömür.
Ne doktorlar ne avukatlar ne polisler ne öğretmenler çıkardı kim bilir.
Sayısı kaç hangisi hangi görevde bir yazsak kağıt almaz belkide.
Kara tahtanın gerçekten kara tahta olduğu zamanları da gördü.
Tebeşir tozunun yutulduğu dönemleri de.
Beyaz tahtadan akıllı tahtaya geçişede ayak uydurdu.
İhtiyacı olana evde derste veririm dedi;
Evden eğitimede varım dedi.
Emeklilik yaşı geldiğinde biraz daha durması gerekiyordu aslında.
Bırakma zamanı değildi onun için.
Bitirmesi gereken bir işi daha vardı.
Yavrusunun yarım kalan görevini tamamlamak.
2003 yılında Ankara’da öğrenci evi ararken çaldı telefonumuz.
Ablam ev arıyormuşsunuz;
Bizim okul bitti biz artık öğretmeniz dedi gülümseyerek.
Evi boşaltmayalım siz ev aramayın bizim evde kalın diyordu melek yüzlü Pervin Ablam.
Okulunu bitirmiş artık kendi gibi pırıl pırıl yavrular yetiştirme görevine başlamaya gidiyordu.
Öğretmen babanın öğretmen kızıydı artık.
Ortaokul da öğle araların da hem kendine hem bize kurduğu sofraların tadından tutun da;
Odasında ki düzen tertipe kadar tam bir ablaydı.
Sınav önceleri bizlere ders çalıştırmaları da aklımda;
Kendi sınav haftasında ki tatlı telaşları da aklımda.
Kader işte kötü bir kaza sonucu kaybettik ablamızı;
Ömrü yetmedi babası gibi çokça çocuklar yetiştirmeye.
İyiler fazla yaşamaz derlerdi.
O gün inanmıştım zaten bu söze.
Bütün Akçakoca’nın katılmasıyla yolladık Ablamızı ebedi yolculuğa.
İşte tam da o sıra bırakmadı Ali Hocam hayatı aslında.
Benden bu kadar diyip çekilmedi köşeye.
Kapanmadı evine köyüne.
Acısı yüreğinde yüzünde hep o buruk gülümseme devam etti görevine.
Kızının mezun edecekleri vardı bu memlekette.
O da Ali Hoca’ya kalmıştı artık göz göre göre.
Ve dimdik başladı görevine;
Ve devam etti senelerce.
Bakın bu memleketin bir değeridir Ali Yavuz.
Eli öpülesi bir Amcası bir Abisidir.
Bir insan hiç mi kötü olmaz;
Evet hiç kötü değildir.
Bir insan hep mi saygılıdır etrafına.
Evet hep saygılıdır.
Yetiştirdiğin mezun ettiğin emeğinin geçtiği tüm insanlar adına sana teşekkür eder;
Ellerinden öperim Hocam.
Biliyorum kafanın yorgunluğu;
Bedeninin yorgunluğundan çok daha fazla.
Şimdi biraz dinlen ve kendine ayır zamanı.
Emeklilik hayatın sana huzur getirsin.
Tüm güzellikler seninle olsun Hocam.
Emeğin çok bu memlekette.
Hakkını helal et bizlere…