Akçakoca Balıkçılık Sektörünün iki önde gelen ismi sezon açılmasına iki gün kalmasına karşın hiçbir emare göstermeyen sezon balığı palamut yokluğu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Her yıl 15 ağustos itibari ile oltacıların bol miktarda avladığı çingene palamudu bu yıl kendini henüz göstermedi.
İki aydır av sezonunun açılmasını bekleyen tüm hazırlıklarını yapan ancak hiçbir emare göstermeyen sezon balığının yokluğunun nedenlerini Akçakoa Balık sektörünün iki önde gelen ismi Su ürünleri Koperatifi ve tecrübeli balıkçı Mustafa Karakaş ve Babadan oğula 40 yıllık balık sektöründe olan Ferhat Birinci’ye sorduk.
Görüntünün bu yıl palamut sezonunun zayıf geçeceğinin işaretleri olduğunu vurgulayan Su Ürünleri Koop. Başkanı Karakaş “ Mevsimsel iklim değişiklileri , hava koşulları gibi nedenler bunda etken olsada en önemli etkenin balığın üreme mevsiminde boğazdan çıkamamasıdır” dedi.
Karakaş İstanbul boğazında hiçbir yasaklamanın olmadığı her mevsim avlanmalarına izin verilen dalyanların yüzbinlerce kasa balığı tuttuğunu belirterek “ Her yıl yapılan ve sektörün şiddetle itiraz ettiği ancak hiçbir yaptırımın olmadığı bu avlanma yöntemi bu yıl inanılmaz boyutlara ulaştı. Havyar dökmek için Karadeniz’e çıkacak anaç palamut boğazda dalyanlarda adeta kırıldı. Toplamda Karadeniz’e çıkması beklenen balığın %10 kurtuldu. Yapılan tüm şikayetlere karşın tapulu malları olduğu gerekçesiyle hiçbir yaptırım uygulanamıyor ve b u trajedi her yıl devam ediyor. Ancak bu yıl çok büyük çapta gerçekleşti.” Dedi.
Bunun av olmadığını bir kırım olduğunun altını çizen Karakaş , Hamsi verilerinin iyi olduğunu Çinekop Barbun ve İstavrit balığı avının iyi geçeceği umudunda olduklarını sözlerine ekledi.
DALYANCILAR DEVLET İÇİNDE DEVLET Mİ?
Kırk yıldır Balıkçılık sektörünün içinde olan ve piyasanın önemli aktörlerinden Ferhat Birinci ise bu yıl palamutun yokluğu ile ilgili değerlendirmesinde aynı düşüncelerde olduğunu vurgulayarak; “ Boğazda dalyanlarda balık avı değil bir katliam yapılıyor. Her yıl üreme mevsiminde gerçekleşen gayri yasal avcılığın defalarca şikayet edilmesine karşın sürmesine bir anlam veremiyoruz. Bir düşünün karnı havyar dolu milyonlarca torik yumurtlamak için Karadenize çıkış yapamadan özel mülk olduğu iddia edilen üç dalyanda yakalanıp satışa sunuluyor. Günde 100 bin kasa torik avlandığı bilgisine ulaşıyoruz. Akçakoca lı bir balıkçının dahi 12 bin kasa balık avladığını tespit ettik. Bu hayvan şayet yakalanmasa sayı olarak ifade edilemeyecek rakamlarda yavru bırakacak. Büyük avcılar dahil olmak üzere tüm sektör bu konuyu şikayet ediyor ancak bir türlü yasak konulamıyor. Tapulu malları imiş. Yani devlet içinde devlet gibi” dedi.
Bu durumun devam etmesi halinde Karadenizde yakın bir gelecekte balıkçılığın biteceğini vurgulayan Birinci “ Maalesef iklimsel değişimler su sıcaklığı, kirlilik gibi her geçen gün olumsuz gelişme yanısıra bu bilinçsiz avlanma da balık neslinin yok olmasına hızlı bir katkı vermekte. Bütün bunlar yakın gelecekte Karadeniz de balığı bitirecektir “ dedi.
DALYAN NEDİR
Deniz kıyılarında balık sürülerinin geçit yaptığı yerlerde sabit olarak kurulan ağ, kazıklar, çapalar ve yüzdürücüler gibi malzemeden yapılan kapan ve tuzaklara dalyan ve bu tip balıkçılığa da dalyan balıkçılığı denir.