HOBİ OLARAK BAŞLADILAR GELİR KAYNAKLARI OLDU

Altı Yıl Önce Biraz Merak Ettikleri Biraz Da Ek Gelir Olur Düşüncesiyle  Başladıkları Seracılık Sayesinde Sıkıntı Çekmeden 4 Çocuklarını Okuttular.

Biraz hobi birazda ek gelir olur  düşüncesiyle  başladıkları, iş bölümü ve uyumlu çalışma sayesinde genişlettikleri seralarını kazanç kapısına dönüştüren Acar çifti, giderek geliştirdikleri serada eşler arası dayanışmaya da örnek olan bir çalışmayla çocuklarının eğitimine önemli katkı sağladıklarını belirterek herkesin rahatlıkla bu işi  yapabileceğini söylediler.

Akçakoca Çayağzı köyünde fındığa alternatif olarak, 6 yıl önce 30 metrekarelik bir alanda başladıkları serada yetiştirdikleri marul, maydanoz, pancar, domates, biber, soğan ve roka bitkilerini satarak elde ettiği gelirle ettikleri gelirle 4 çocuğunu okutan Kemal Acar

yaptığı açıklamada, eşinin merakı sayesinde başladıkları seracılıkta, evlerinden daha fazla vakit geçirdiklerini belirterek; “Kendi emeğimizle 30 metrekarelik alanda 6 yıl önce kurduğumuz serayı geçen süre içinde 1,5 dönüm alana taşıdık. Zaten Çiftçilikle uğraşıyorum, fındık tarlalarım var. Bu işe fındıktaki fiyat oynamalarından dolayı başladık. Eşim çok meraklı. Önce hayvancılık sonra da seracılık yapmaya başladım. Bu işi yapmak için biraz bilgi sahibi olmak yeterli. Hangi fideyi ne zaman ekeceğini bilmen gerekiyor. Ek olarak mükemmel bir iş. Ben seracılık sayesinde çocuklarımı okuttum, traktör aldım. Ek gelir olarak başladığımız seracılık ekmek teknemiz oldu. 4 çocuğum var, hepsini bu seralardan gelen destekle okuttum. Biri polis, biri öğretmen diğer ikisi hala okuyor.” Dedi.

Seracılığın zevki bir iş olduğuna dikkat çeken Acar, her gün seraya giderek çeşitli işlemler yaptığını belirterek, “Hiçbir işim olmasa dahil her gün gelir burada eğlenirim, fidelerime bakarım. Fideyi ektikten sonra her gün büyüdüğünü gözünle görmek çok ayrı bir duygu.” ifadesini kullandı.

Acar, eşi ile seradaki her işi birlikte yaptıklarını ve pazara da satış için beraber çıktıklarını kaydederek, “Eşimle ne iş varsa birlikte hallederiz. O bana, ben de ona yardım ederiz. Biz birbirimizi tamamlıyoruz. Evimizden fazla serada yaşıyoruz. Burada yetiştirdiğimiz meyve ve sebzeleri köy pazarında yine beraber satıyoruz. Hanım çalışkan, erkek tembel olduğu zaman bu iş olmaz. Birlikte olduğumuz sürece devam edeceğiz.” diye konuştu.

Ürünlerinin tamamen doğal olduğunu ifade eden Acar, “Türk milleti artık köylü pazarına çok uğramıyor, pahalı geliyor galiba. GDO’lu ürünlerin olduğu yerleri tercih ediyorlar. Hayvan gübresiyle ektiğim fideden ne çıkarsa onu alıyorum. Ne çıkarsa nasibimiz o. Büyümesi veya güzel gözükmesi için herhangi bir ilaç da atmıyoruz.” dedi.

Merakı sonucu kocasını da teşvik ederek sera kurduklarını anlatan 53 yaşındaki Gülten Acar da eşinin en büyük destekçisi olduğunu dile getirdiği açıklamada

sabahın erken saatlerinde kalkıp serada ter döktüklerini belirterek “Birlikte çalışıyoruz ama ben daha çok meraklıyım. Eşim de bana destek oluyor. Seracılık bir meraktı bizim için. İkimiz beraber bu işi götürüyoruz. Sabah birlikte seraya giriyoruz, ne yapılacaksa o gün birlikte yapıyoruz. Türk erkekleri bahçe işlerine çok yanaşmaz ama ben eşimi alıştırdım. O da sağolsun destek çıktı.” şeklinde konuştu.