akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,4745
EURO
34,7570
ALTIN
2.441,46
BIST
9.936,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

BİR TİMSAHIN TÜRK TARIMINA VERDİĞİ ZARAR.

27.12.2022 11:00
771
A+
A-

Dünya coğrafyasına baktığımızda Anadolu kadar coğrafyası müsait,iklimi çeşitli, toprağı verimli, suyu bol ve randımanlı tarım yapılacak bir coğrafya bulunmamaktadır.

Peki dünyada tarımın önemi 1600 lü yıllarda anlaşılıp, tarımsal eğitime başlanmışken, coğrafyası, iklimi ve suyu ile tarıma en elverişli bölgede yaşayan bizde ne olmuş ta 1900 lü yıllara kadar tarımın önemi anlaşılamamıştır.

Münferit olaylar Molla Kamil Efendi ve Avakado ile başlamıştır.

1700 lerin başlarında Molla Kamil Efendi tarım eğitimine heves eder, ailesinin parası ile Roma ve Paris e giderek Ziraat eğitimi alır ve sonrasında İstanbula gelir ve sarayda bostancıbaşı olarak göreve başlar.

Fransadan getirdiği avakado fidelerini Yalova da yetiştirmeyi başarır, kurulan bahçelerde gayet verimli ürün alır. .

Zamanla bu egzotik meyve saray ahalisi ve halk tarafından beğenilir ve ikramlarda kullanılmaya başlar.

Ancak bu durumdan ve Molla Kamil Efendi den rahatsız olan bir grup avakado meyvesinin Fransa da timsah ile ağacın çiftleştirilmesi ile meydana geldiğini yayarlar. Bu söylentiler üzerine Avakadonun mekruh olduğu ve müslüman memlekette yetiştirilmesinin caiz olmadığı fetvası da çıkınca Yalovada ki bütün avakado ağaçları kesilir.

Sonrasında vuku bulan Patrona Halil isyanında Molla Kamil Efendi bahçesindeki son kalan bir kaç avakado ağacı kesildikten sonra ağaç kalıntıları yanında boğularak öldürülür.

Sonra ne olur dersiniz, Osmanlı da bir insanın ziraat eğitimi alması tam 200 sene sürer.

Timsahın ağaç ile çiftleşmesinden dolayı bizde herhangi bir tarımsal eğitimin olmadığı bu 200 yıllık dönemde Avrupa ülkeleri yeni buldukları çeşitler ile verimi artırır, kimyasal gübreleri bulur, Rusya gen teknolojisi ile mısırda devrim yapar, koyunda 6 ız doğuran türler bulur, Amerika rasyona eklediği premiksler ile boğanın canlı ağırlığını 2, 5 tona çıkarır, öküz yerini traktöre, saban biçerdöğere bırakır.

Avrupa traktöre geçtiğinde biz elimizdeki öküz sayısının fazla olduğu ile övünmekteydik ve
malesef üretimimizi artıramadığımız gibi kıt olan kaynaklarımızı da onların ürettiklerini almak, icat ettiklerini kullanmak için harcamaktaydık.

Velhasıl Anadoludaki tarımsal üretimimize Fransada ki o sapık timsahın verdiği zararı kimse vermemiştir.

Bugün geldiğimiz noktada ülkemiz 238 milyon dönüm tarımsal alanı, yıllık 50 milyar dolar üretimi, 25 milyar dolar ihracaatı, tarımsal işgücü olarak 120 bin ziraat mühendisi, 200 bin sanayicisi, 2,5 milyon çiftçisi, 5 milyon mevsimlik işçisi ile devasa bir boyuttadır.

Topraklarımızın büyük çoğunluğu kirlilikten uzak ve verimli üretim için engelsiz durumda , Ovalarımız içerisinden akan ırmak ve nehirleri ile üzerinde yaşayan Anadolu insanının birkaç katı insanı doyurmaya yetecek kapasitededir.

Yapmamız gereken ise Gelişimin ve ilerlemenin tek yolunun üretimden geçtiğini bilerek, bilimden ve teknolojiden uzaklaşmadan, yeniliklere kendimizi kapatmadan, durmadan, dinlenmeden tarımsal üretimimizi ve hasılamızı artırmak, birim alandan verimimizi artırarak üretimimizi devam ettirmek, bu arada çıkacak olan sapık timsahlara aldırmamaktır.

Gerisi hikaye.

Yazarın Diğer Yazıları