2019 üretim yılının sonunda her birinin 50 dönüm fındık arazisi olan Amerikalı Albert, İtalyan Cristiano ve Akçakocalı Hüseyin dayı fındık patozlarını tamamlayıp, çuvalladıkları fındıklarını harmana dizdiler.
Albert , lisanslı depoya bıraktığı 12 ton fındığını güncel fiyat olan 3.85 euro dan beğenmediği için satmayıp beklemeyi düşünürken, Cristiano üyesi olduğu Fındık Satış Kooperatifinin yaptığı sözleşmeye göre 9 ton fındığını 3,95 eurodan satmıştı bile.
Albert, elindeki ürün makbuzunu kasasına koyarken bu sezonda fındık üretim kooperatifinin bahçesi ile yeterince ilgilenmediğini, kendisinden sorumlu mühendisin uyarılması gerektiğini, aidat öderken hatırlatacağını düşünedursun , Cristiano, cep telefonuna zirai mücadele derneği bünyesindeki hastalıklar şubesinin külleme hakkında gönderdiği yeni makaleyi okuyordu.
Akçakoca’lı Hüseyin Dayı ise, üyesi olacağı bir fındık satış kooperatifi ve fındığını bırakacağı lisanslı depo olmadığından, çok acil ihtiyacı olmamasına rağmen çalınma tehlikesini göze alamayıp ilçe merkezindeki esnafa 6 ton fındığını 2,72 eurodan teslim etti. Güzel tarafı esnaf gelip harman yerinden almıştı fındığını, zaten götürecek aracıda yoktu.
Borçlarını dağıtıp evine gelen Hüseyin dayı Albert’ın 12 ton, Cristiano’nun 9 ton fındık ürettiğinden habersiz, aynı alanı kapsayan arazide 6 ton fındık topladığını bu sene iyi fındık aldığını, önümüzdeki yıl bu kadar alamayabileceğini, biraz idareli para harcamaları gerektiğini düşünerek kahvesini içmeye başladı.
Hüseyin dayının üyesi olduğu herhangi bir fındık satış kooperatifi, tarımsal üretim birliği, zirai mücadele derneği olmadığı için ödeyeceği bir üyelik aidatı da yoktu. Ne güzel tüm parası cebinde kalmıştı.
Beş yıldır fındık tarımımızdaki sorunlardan ve yapılması gerekenlerden bahsettiğimiz yüzden fazla yazıdan sonra Fındık verimimizin olması gerekenden düşük olmasının ana nedeni nedir, diye bir soru soralım ve cevabını arayalım dersek?
Bulduğumuz sorunların bizimle alakalı kısmını biraz incelediğimizde bilgiye ve ekonomiye bağlı sorunlar olduğunu, ekonomik nedenlere bağlı görülen sorunlarında büyük ölçüde bilgiye dayalı nedenlerden kaynaklandığı sonucuna ulaşacağız.
Öyle ya 30 dönüm arazisi olan ve dönüme ortalama 200 kg fındık toplayan bir üretici dönümde ortalama 250 kg toplayacağını bilse ve inansa bazı harcamalarından fedakarlık yapıp 1500 TL harcayıp yazıcı böcekler ve külleme için ilaçlama yapmaz mı veya detaylı toprak analizi yaptırıp iz element gübresi atmaz mı?
Tüm arazisi fındık dikili olan coğrafyamızda ekonomik gücümüz her geçen yıl azalıyor ise doğru ve mantıklı, en az maliyetli uygulamaları bulmamız, verimimizi korumak ve daha iyi verim almak için elimizden geleni acil olarak yapmamız lazım.
Bunun içinde bireysel çalışmamızın yeterli olmadığını görüp bir an önce fındık üretim, mücadele ve satış konularında kooperatif, dernek ve birlikler kurup, kuruluş amacına uygun olarak birlikte hareket edebilmemiz lazım.
Neden mi?
Külleme, Amerikan Beyaz Kelebeği, Dalkıran, Daldelen, Aflatoksin gibi birlikte hareket edildiğinde bugün için her biri nispeten kolay çözülebilecek sorunlar için önümüzdeki yıllarda daha fazla çaba göstermemiz, daha fazla uğraşmamız gerekecek.
Yeni üretim sezonumuzun tüm üreticilerimiz için bereketli ve bol kazançlı olması dileklerimle….