akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,5389
EURO
34,9451
ALTIN
2.458,92
BIST
9.876,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

CHP’nin Çok Sevdiği Demokrasi / Bozulan Dengeler -V-

27.11.2019 18:31
576
A+
A-

Bu ülkede yaşayan herkesin vatanına, geleceğine, emeğine sahip çıkabilmesi için siyasi, politik ve ekonomik “okuma – yazma ve anlama” pratiğine sahip olması gerekir.

“Hissikablelvuku” yani olacakları önceden tahmin etme yeteneğimiz olmadığına göre, başkada çaremiz yoktur.
CHP’nin, ilçemizde ki delege seçimlerinde, ortalama 60 yaş istikrarını! sağlamakta kullandığı demokrasi anlayışından, mümkün olduğunca uzak kalacak şekilde dünyada oluşan gelişmeleri okumaya ve anladığım dilden yazmaya çalışacağım.

Stratejik Denge…
Dünya, birileri tarafından muazzam bir stratejik plan ile yönetilmektedir. Bu güce sahip olabilmek için ise, Emtia (altın/petrol/silah) ticareti, para piyasaları ve demokrasi gibi enstrümanlar kullanılmaktadır.

Şimdi bu saydıklarımızın arasında nasıl bir denge var, tarihsel olaylar ışığında göz atalım.

Altın fiyatları, küresel Jeopolitik riskleri çok sever. Örneğin yatay seviyelerde seyreden altın, 1990’lı yıllarda Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesi ile başlayan Körfez Krizi sonrası yükselişe geçmiştir. Bu olayla Orta Doğudaki güç dengeleri de değişmiştir.

Bu değişim başta ABD olmak üzere Batılı devletleri rahatsız etmiştir. Çünkü dünya petrol üretiminin %60’ bu bölgede gerçekleşmektedir. Anlaşılacağı üzere bu kriz silah ticaretini de beraberinde getirecektir. Para piyasaları ise olumsuz etkilenecektir.

Birilerinin bundan sonra ki planı, Orta Doğuda güç dengesini tekrar değiştirmek üzere yeni bir hikâye üretmektir. Nihayetinde 11 Eylül 2001 ABD terör saldırıları ile 2003’te Irak’a askeri harekât başlayacak ve altın piyasası ve silah sektörü tekrar canlanacaktır. ABD Büyük Orta Doğu projesi ile bölgeyi kontrol altına alacak, kendisine stratejik müttefikler bulacaktır.

Para piyasası ise düşüşe geçecek, ekonomik krizlerin sağladığı kolaylıklarla gelişmekte olan Ülkeler kontrol altında tutulacaktır. Tabi tüm bunlar da, CHP’nin çok sevdiği demokrasi sayesinde mümkün olacaktır.

CIA’da çalışmış bir ajan CIA çalışanlarının “demokrasi” den ne anladığını şöyle açıklamış; “CIA için demokrasinin bir anlamı yoktur! Eğer bir ülkede seçilmiş bir hükümet varsa ve bizimle işbirliği yapıyorsa, ne ala! Eğer işbirliğini reddediyorsa, demokratikmiş değilmiş umurumuzda değildir!”

Ülkemizde 1990 – 2002 arası kısa süren koalisyon hükümetlerine, 2002-2018 tek parti iktidar dönemine ve 2018 Cumhur Başkanlığı Hükümet Sistemine geçiş mecburiyetine bu çerçevede baktığımızda ortaya çok farklı bir okuma tekniği ve anlamı çıkacaktır. Yeniden, iyilikten bahseden yeni partilerde demokrasinin gereği olarak sürekli gündemimizde olacaktır.

Bu yazılan strateji içerisinde maalesef kalıcı bir barış olmayacaktır. Çünkü barış, silah ticareti ve güvenli bir yatırım limanı olarak görülen altın için uygun bir ortam değildir…
Güldürmeyin Allah Aşkına! …
Peki kimdir bu birileri? Bence bozacı ve şahidi şıracı kimlerse, bu birileri de onlardır.

Şöyle bir rivayet vardır. Kışın içimizi ısıtmak için boza pişiren kişi, yazın serinletmek için şıra satarmış. Yani aynı kişilermiş esasında.

Literatürde, bu kişilere emperyalist güçler deniliyor. Kimi otoritelere göre birkaç aile veya birkaç ailenin yönettiği devletler…

Kısacası, dünyaya hükmeden, büyük sermayeyi elinde tutan bu kişiler, kışın özgürlük ve insan hakları gibi konularla karışıklık çıkarıp içimizi ısıtmakta, yazın barış ve demokrasi ile serinletmektedir. Bunları da kurup büyüttükleri küresel dernek, kulüp, cemaat vs. gibi sivil toplum kuruluşları sayesinde kolaylıkla gerçekleştirebilmektedir. Siyasi partilerimize nüfus ederek, demokrasimizi güçlendirmektedir!!!

Klasik CHP söylemi, “CHP’yi kurtarmadan ülkeyi kurtaramayız”. Güldürmeyin Allah aşkına. Kimi kimden kurtarıyorsunuz. Parti sizin olsun, samanlık seyran olur nasıl olsa!….

Bu yüzden bize düşen, bu stratejik dengede okuma ve anlama pratiğimizi geliştirmeli, olan biteni yaşanan olaylar çerçevesinde tekrar gözden geçirerek tarihten dersler almayı bilmeliyiz. İmanımızın yanına aklımızı da koymalı, her duyduğumuz demokrasi trenine de binmemeliyiz.

Biz Türk Milletiyiz, zaten gerektiğinde boza veya şıra değil aslanlar gibi şerbet içeriz.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları