Birileri peyniri bedava yaptığını söylüyorsa, emin olun kapanı da hazırlamış demektir…
Her seçim öncesi, Petrol buluyoruz, uçak traktör otomobil yapıyoruz. En önemlisi ciddi miktarda “gaz çıkarıyoruz”. Seçimden seçime uçuyoruz.
Akp iktidara geldiği günden itibaren Karadeniz’de gaz çıkarıyor. 09 Eylül 2004 tarihinde, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Osman Saim Dinç, Akçakoca açıklarındaki sondaj sonucunda Karadeniz’in ilk ekonomik ve ticari doğalgaz keşfini “Yıl sonuna kadar doğal gaz karaya çıkartılacak” sözleriyle duyurmuştu.
Her iki senede bir yeni keşif müjdeleri verildi. Vatandaş olarak, ha bu keşiften sonra gaz fiyatları ucuzlar diye diye 20 yıl bekledik.
Doğal gazın beş yıllık perakende satış tarifesi;
“2018 YILINDA 1,16 TL/M3
2019 YILINDA 1,36 TL/M3
2020 YILINDA 1,85 TL/M3
2021 YILINDA 1,97 TL/M3
2022 YILINDA 3,61 TL/M3
2023 YILINDA 5,78 TL/M3” olarak uygulandı.
Son beş yıl fiyatlarına baktığımızda da, bırakın ucuzlamayı, fiyatlar yerinde kalsın diye artık dua eder hale geldik. Dile kolay gaz fiyatları, son 5 yılda tam olarak %500 zamlanmış.
Akp, seçime 10 gün kala tekrar bir gaz çıkardı ve 1 ay tamamını, 11 ay 25 m3 kadar gazı bedava olarak kullanıma sundu. Yani kepçeyle yükledi, çay kaşığıyla verdi.
Ey halkım! Gaza gelme, “bedava peynir fare kapanında olur”
Tam da bu noktada Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün müthiş sözlerini hatırlamak gerekir.
“ÇALIŞMADAN, YORULMADAN, ÜRETMEDEN RAHAT YAŞAMAK İSTEYEN TOPLUMLAR ÖNCE HAYSİYETLERİNİ, SONRA HÜRRİYETLERİNİ VE DAHA SONRA DA İSTİKLAL VE İSTİKBALLERİNİ KAYBETMEYE MAHKÛMDUR.”
25 m3 gaza kanıp oyunu verirsen, oyuna gelirsin… Akp, tepe yönetimi ve Erdoğan’ın bu seçimlerde, diğerler seçimlerin aksine daha az seçim çalışmasını yaptığını görüyoruz. Genelde ittifak ortakları ve yerel siyasetçiler çalışıyor.
Bunun sebebini Hindistanlı bir siyasetçinin sorulan soruya verdiği cevapla açıklamak çok kolay olacak. Gazeteci sorar; “efendim sizin bakan olmanız için herkes var gücüyle çalışıyor, siz pek bir şey yapmıyorsunuz” Hint’li siyasetçi cevap verir; “Arzularınızı başkalarının ihtiyacı haline getirince o kadar çok çalışmaya gerek kalmıyor. Onlar bizim için yeterince çalışıyor”…
Bu cevapla birlikte, ittifak ortaklarının ve yerel siyasetçilerin neden bu kadar ısrarla ve iftiralarla Erdoğan’ın tekrar seçilmesi için çalıştıklarını daha iyi anlıyoruz.
Çünkü o kadar alışmışlar ki, Yoksulların yoksulluklarından faydalanmaya… Yolsuzluklarla yaşamaya… Yalanlar üzerinden kandırmaya…
Tabiri caizse “ihtiyaçları” haline gelmiş. Bu ihtiyaçlarını da Akp iktidarının devamı ile karşılanacağını bildikleri için her türlü iftira atmaktan ve karalama yapmaktan geri durmamaktadırlar.
Millet ittifakının yoksulluk, yolsuzluk ve yalanları bitireceğiz vaadinden de oldukça rahatsızlık duymaktadırlar.
Düşünsenize bir kere; Bir Akp’linin 5 ayrı kamu şirket yöneticiliğinden aldığı maaşı kesip, üniversite mezunu 5 çocuğumuza verildiğini.
Kamu çalışanlarının mülakatla değil liyakatle seçildiğini. İşçinin, emeklinin, çiftçinin, esnafın dertlerinin kalıcı olarak çözüldüğünü. Vatandaşın, siyasetçinin elinden kurtulduğunu.
Adil gelir dağılımı oluşturulduğunu. Adaletin mülkün temeli olduğunu.
Her şey güzel olmaz mı…?
Memlekete bahar gelmez mi…?
Güneş ufuktan yine doğmaz mı…?
20 yıldır hep bir dönem daha dedik. Denenmişi denedik. Kim var kime oy vereceğiz dedik…
Aynı hataya bir kez daha düşmeyelim, bu sefer yeter artık diyelim.
Daha iyisini yapacağız diyenlere bir şans verelim…
Saygılarımla