Sevinmek – üzülmek
Kazanmak-kaybetmek…
Gibi kavramlar hep kardeştir.
Bu kavramlara insanoğlu hayat verir.
İnsanoğlu da, ana baba ayrı kardeştir…
“Öyle bir kazanalım, öyle bir sevinelim ki karşının beli doğrulmasın”!
tarzı söylemler, düşünceler, davranışlar, hem bu kavramların, hem de insanoğlunun düşmanıdır.
Üzülmeyi öldürürsen, sevinmenin, kaybetmeyi bilmezsen kazanmanın bir anlamı kalmaz.
Bu durumun kavramlar üzerinde bir etkisi olmaz. Olan insanoğluna olur. Çünkü insanlık ölür…
Bu duygular hayatımızın her alanında, her aşamasında yer alır.
Her iki durumda da bir taraf değil, ya hepimiz kazanırız ya da hepimiz kaybederiz…
Bir seçim dönemi daha geçirdik.
Bir taraf niceliksel yani sayısal olarak kazandı, nitelik olarak hepimiz kaybettik.
Kaybettiğimiz şeyleri uzun uzun sıralamanın bir anlamı yok. Siyasi mevzulara değinmenin hiç gereği yok.
Sadece, siyasette kartlar yeniden karılıyor. Her zaman niceliksel olarak kazanmak isteyenler pozisyonlarını ona göre alıyor. Kuvvetle muhtemel yine değişen bir şey olmayacak.
“Bir taraf” kazanacak, “hepimiz” kaybedeceğiz…
Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok. Sadece şapkamızı önümüze koyup, sakince düşünmek yeterli.
Mesela, herkes seçim den önce sahip olduğu dostlarının kimler olduğuna baksın. Seçim sürecinde bu dostlarından hangileri kaldığını sorgulasın.
Göreceksiniz ne çok şey kaybettiğimizi.
Kimi can ciğer arkadaşını, vatan haini diyerek dükkanından kovdu, kimi koyun diyerek herkesi aynı kefeye koydu.
Kimimiz kapı dibi komşusunu, arkadaşını sosyal medyada engelledi, arkadaşlıktan çıkardı, çıkarmak zorunda kaldı.
Görünürde kimimiz sevindi, kimimiz üzüldü. Yarın tam tersi olsa ne yazar.
Yine birileri sevinecek birileri üzülecek.
Hep beraber sevinip, hep beraber üzülmenin yolunu bulamadığımız müddetçede bu böyle devam edip gidecek.
Bu yolda, sistemden geçiyor. Sistemi bu yönde kuramadığımız müddetçe, kimin sevindiğinin veya üzüldüğünün bir önemi yok. Hepbirlikte kaybetmeye devam edeceğiz.
Önümüzde bir sınav daha var. Galatasaray şampiyon oldu. Tebrik ediyorum. Sevinecekler, konvoy yapacaklar, kutlayacaklar.
Bunları yaparken, üzülen kardeşlerinin olduğunu unutmadan sevinçlerini yaşamalarını ümit ediyorum. Zira yeterince gerildik, kutuplaştık. Daha fazlasını kaldıramayız.
Özetle, Sporumuz sorunlu, siyasetimiz sorunlu, geleceğimiz sorunlu.
Biz kazanalım da, gerisinden “bana ne” hastalığından kurtulmamız gerektiğine inanıyorum.
Kalın sağlıcakla…