Tarımsal üretim denildiği zaman aklımıza beslenmek için üretilen ürünler gelmektedir. İnsanoğlu yalnızca karnını doyurmak için değil giyinme, barınma ihtiyaçlarını karşılamak ve hastalıkların tedavi edilmesinde kullanmak için de tarım yapmaktadır.
Bazı bitkiler binlerce yıldır tedavi edici ilaç olarak kullanılmakta aynı zamanda gelişen ilaç sektöründe etken madde üretimi için kullanılan bitki sayısı da her geçen gün artmaktadır.
Dünya sağlık örgütü verilerine göre gelişmiş ülkelerde nüfusun % 40 ı tedavi amaçlı geleneksel ilaçlar kullanırken, gelişmemiş ülkelerde bu oran % 80 lere kadar çıkmaktadır.
Tıbbi ve aromatik bitkiler gıda olarak tüketilmesinin yanında ilaç, baharat ve kozmetik üretiminde de kullanılan bitkilerdir. Bu bitkilerin bir kısmı kültüre alınmış olup, bir kısmı halen doğadan toplanmaktadır.
Ülkemizde kültüre alınma oranı az olduğu için tedavi amaçlı kullanılan bitkilerin önemli kısmı doğadan toplanmaktadır.
Bitkilerle tedavi hakkında ilk kayıtlara MÖ 5.000 yıllarında Mezopotamya uygarlığında rastlanılmış, o tarihlerde 250 bitkinin tedavi amaçlı ilaç yapımı için kullanıldığı anlaşılmıştır.
Diğerlerine göre daha fazla kar sağlayan tıbbi bitkilerin önemli ticaret merkezleri Amerika, İngiltere, Almanya ve Japonyada bulunmaktadır.
Bu kadar ön bilgiden sonra Ülkemizde ve Karadeniz bölgemizde üretim ve pazarlama ne durumda ona bakalım isterseniz.
Ülkemizde üretimi en fazla olan tıbbi ve aromatik bitki Haşhaş tır . Yaklaşık 300 bin dekarda üretimi yapılan Haşhaş bitkisinde 90 bin ton dünya üretiminin % 20 sini biz üretmekteyiz.
Kayda değer oranda Kekik, Kimyon ve Anoson üretimimiz olsada miktarlar henüz istenilen seviyede değildir.
Çörekotu, Rezene, Süpürge otu üretimimiz 2016 yılından sonra 10 bin dönümlerin üzerine çıkmışsa da doğal olarak üretim miktarlarımız istenilen seviyelerin çok altındadır.
Şerbetçi otu, Adaçayı, Lavanta, Çemen, Semiz otu, Oğul otu ve Kişniş üretimimiz yok denecek kadar azdır.
Üretimi yapılmadan doğal olarak doğrudan toplanarak satılan Defne, Kekik, Laden, Keçiboynuzı, Mersin yaprağı, Kuş dili, Tavşan memesi, ıhlamur bitkileride ülkemiz vatandaşlarına para kazandıran tıbbi ve aromatik bitkilerimizdir.
İhtiyacın arttığını bilen Tarım ve Orman Bakanlığımız ekonomik değeri olan ve ülkemizde yetiştirilebilecek tıbbi aromatik bitkileri referans listesi olarak yayımlamakta ve listeyi sürekli güncel tutmaktadır. Listenin güncel halinde 72 bitki türü bulunmaktadır.
Milli emlak müdürlükleri Bakanlığımız referans listesinde olan bitkilerin ekiminde kullanılmak üzere hazineye ait taşınmazları kiraya vermektedir. Her yıl Milli emlak müdürlüklerimizde tıbbi aromatik bitkilerin ekimi için kiraya verilen araziler ile ilgili bilgiler yayınlanmaktadır.
Peki Karadeniz bölgemiz de tıbbi aromatik bitkilerin ekimi ve toplanması ne durumda?
Karadeniz florası gerek endemik bitki yönünden gerekse tıbbi ve aromatik bitkiler yönünden zengindir.
Akademik çalışmalar incelendiğinde bölgemizde 600 den fazla tıbbi aromatik ve endemik bitki üzerinde inceleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kaya kekiği, güz yemişi, aynı sefa, hodan, tarhun, mavi yemiş, gilaboru, altın çilek, yağ gülü, kekik, hünnap, melisa, kızılcık, limon otu ve safran bunlardan sadece bir kaçı.
Valiliklerimiz ve Tarım il müdürlüklerimiz bu bitkilerin ekiminin yaygınlaştırılması ve bölge insanlarımızın gelir elde etmesi için çalışmalar yapmaktadır.
Kullanım alanları ve ihtiyaç miktarları gözönüne alındığında her biri diğerinden kıymetli olan tıbbi ve aromatik bitki zenginliğimizin toplanması ve kültüre alınması için çalışmalara hız verilmesi, bölgemiz insanlarına gelir kaynağı olması umudu ile…
Kalın sağlıcakla.