Akçakoca’da sokak hayvanlarına ilişkin yasa teklifinin protesto edildiği bir etkinlik düzenlendi.
Cumhuriyet meydanında toplanan hayvan severler adına yapılan açıklamada . “Yaşamı paylaştığımız dostlarımızın tek bir tanesinin dahi tecrit edilmesine, katledilmesine izin vermeyeceğiz” denildi.
Akçakoca Emek Ve Demokrasi platformunun düzenlediği sokak hayvanları yasasını protesto etkinliğinde “Uyutma değil öldürme, katliam yasasına hayır” vurgusu yapıldı.
Haytap Düzce İl Temsilcisi Neşe Perihan Kulak; Emek ve demokrasi platformu adına bir basın açıklamasında bulundu.
Kulak, “ sokak hayvanlarının yaşam hakkına dokunma!” diyerek başladığı konuşmasında “ Yaşamı; adalet, sevgi ve barış temellerine oturtmadıkça, biz insanoğlu hiçbir zaman gerçek anlamda özgür ve mutlu olamayız . Anladığımız kadarıyla bu, pek de istenmiyor galiba.
Bildiğiniz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde şu an komisyonlar ve STK‘lar ile görüşülüp, son şekli verilecek yasa tasarısına tepkimizi haykırmak için toplandık. Son açıklamalarda Sayın Cumhurbaşkanı “kısırlaştır -Aşılat -Sal” ile bu işi çözemedik diyor. İlgili bakan “ kısırlaştırma ile bu iş tek başına çözüm olmadı, çok yaptığımız halde saldırgan hayvan ve kuduz olanlar itiraf edilecek” diyor özetle.
Biz de yıllardır her yerde kısırlaştırma yapılmalı, ama yapılmıyor diyoruz. Türkiye 1300 civarındaki belediyenin 1100 tanesinde Bakımevi yok. Belediyeler dağlara, ormanlara, otobanlara ya da başka belediyelerin alanlarına atmakla vakit harcadı, popülasyonun devasa boyutlarına çıkmasına neden oldu. Kendi elleri ile doğanın dengesini bozdu. İnsana alışık, şehir içindeki köpekleri bakım evlerine topladı, ormana attıkları köpekler, kuduz ya da saldırgan olarak şehirlere döndü.
Yaşamak için, kendi içinde ve yaban hayat içinde açlıkla mücadele edip, sağ kalanlar koruma iç güdüsü ile sürü ve çete oluşturarak agresif ve saldırgan oldular. Oysa hiçbir köpek, yasaklı diye tanımlananlar da dahil, hiçbiri tehlikeli ve saldırgan değildir. Biz insanlar onları bu hale getiriyoruz. Kaldı ki onlar da rehabilite edilebilir, öldürülmeleri gerekmez.
Kısacası görev yapmayan ya da yaptırılmayan Belediyelerin, kurumlarının acısını hiç suçu olmayan bu canlılardan çıkaramazsınız.
Çözüm istiyorsanız, öncelikle sizlere yanlış bilgilerle gelenlere değil, bizzat bu işin eğitimini almış ya da sahada yerelde , varını yoğunu ortaya koyan, yaşam hakkı savunanlara kulak verin. Örneğin, terörist demekten vazgeçin!
Toprağını, suyunu, havasını, insanını, hayvanını, börtü böceğini seven, koruyan bizleri, devlet eliyle gerçekten terörist yapmayın!
Beni, bizleri tutuklatabilir, işkence yaptırabilirsiniz. Korkmuyorum, korkmuyoruz! Ama bir hayvanın tırnağına zarar vereceksiniz diye korkuyoruz, korkuyorum! Yıllardır çözüm için çalışmak, üretmek ,varımızı yoğumuzu ortaya koymak, yetemediklerimizin acısını taşımaktan, yaşamaktan yorulduk. Devletten sırf bu nedenle tazminat isteme hakkını bir kenara koyup, sesleniyorum.
Hayvanlara ve bizlere yaptığınız Zulümden vazgeçin!
Bir kez daha çözüm önerilerimizi sıralamak istiyorum.
Öncelikle her şehirde kısırlaştırma merkezleri oluşturun, veteriner hekimleri istihdam edin ki zaman içinde köylere de ulaşılsın.
Hayvanseverlere ve belediyelere ek kaynak ayırın, sokaklarda aç bir canlı bırakmayın, yazın sıcaktan kışın soğuktan koruyacak yaşam alanları yaratın.
Aç kalmayan, kısırlaşan hayvan, saldırgan olmaz, Mahallesi’ne başka köpekleri sokmaz ve korumak için en fazla havlar.
Masa başında çözüm üretenden değil, konunun uzmanlarından ve sokakta çalışanlardan alın bilgileri. Örneğin Prof. Dr. Tamer Dodurga… Psikiyatri eğitimi almış veteriner hekimdir kendileri. Aklın yolu birdir. Kendileri de aynı önerileri sunuyor. İtlafın kısırlaştırmadan pahalı olduğunu, gecikmiş, yapılmamış çalışmaların zamana yayarak, sabırla yapılmasını öneriyor.
Şehirlerin, bölgelerin sosyal yapısına göre, Devletin Türkiye modelini oluşturmasını öneriyor. Bırakın İngiliz modelini diyor. Kulak verin!
Sahiplendirme diyorsunuz, yasak düzenleme getirin bu konuda. Köpek almak, bakmak istiyor, apartman kabul etmiyor. İstiyor ,kendi karnını zor doyuruyor. Destek olun, özendirin. Hayvan dostu, evladı hastalanıyor, masraflarını karşılayamıyor. Sağlık sigortasından faydalanmalarını sağlayın.
Örneğin; Her siteye, her okula bir köpek ya da kedi bakmalarını önerin. Biz hem önerdik, hem yaptık, olmayacak şey değil.
Her ile veya birkaç ile, ortak noktaya bir hayvan hastanesi yaptırın… ki çarpan da kaçmasın, tedavi edileceği bir yer bulsun, masraflardan korkmasın.. (en mağdur olduğumuz konu)
Kaçak girişleri ve üretimleri engelleyin. Demek ki; ne çok şey yapılmamış! Yaptık, olmadı demeyi bırakın, çözümleri uygulayın. İşin kolayına kaçmayın, yeter ki isteyin. Çünkü öldürdüğünüzden çok fazlası üreyerek şehirlere gelecek, bunu unutmayın!
Bırakın verilen canı Allah alsın!
Öldüren değil, yaşatan yasa istiyoruz!
Ürettiniz, sattınız, evinizden attınız!
Kısırlaştır-Aşılat- Yaşat!
Köpekler uyurken susulur, uyutulurken değil!
Kaçak üretimi, kaçak girişi engelle!
Türkiye kendi modelini oluştursun!” dedi.
Protesto etkinliği sloganlar atılarak sonlandı.