akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,4933
EURO
34,7433
ALTIN
2.421,74
BIST
9.673,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

TARIM ÜRÜNLERİNİN FİYATLARI NEDEN SÜREKLİ ARTMAKTADIR?

A+
A-

Ülkemiz ; üç tarafı denizlerle çevrili, hali hazırda tarım yapılan 237 ovası, 41 ırmağı binlerce nehri bulunan, aynı zaman diliminde farklı 2-3 iklimi yaşayabilen bir tarım ülkesidir.

Her bölgemizin kendine has bitki örtüsü deseni ve baskın tarımsal ürünleri bulunmaktadır. Bölge olarak Karadeniz dediğimizde Fındık, Ege dediğimizde İncir , Akdeniz dediğimizde Portakal, İç Anadolu dediğimizde Buğday, Doğu Anadolu dediğimizde Tütün aklımıza gelir.

Tabii ki aklımıza gelmesi o bölgelerimizde sadece o ürünler yetiştiği için değil, baskın ürünler olduğu içindir. Yoksa dikili tarım ürünlerimiz yerleşik olsa da, özellikle ekili tarım ürünlerimizin bir çoğu ovalarımızın tamamında üretilebilmektedir.

Peki durum böyle iken ülkemizde son yıllarda tarım ürünlerinin fiyatları neden sürekli artmaktadır. Bu fiyat atışlarını iki başlık altında inceleyebiliriz :
1-Enflasyona bağlı olarak girdi ve üretim masraflarının artması.
2- Başka bölgeden getirilen ürünlerde NAKLİYE ve işçilik masraflarının artması, zaiyat oranının yükselmesi, aracı sayısının çoğalmasının getirdiği ek maliyetler.

Girdi maliyetlerinin son yıllarda daha hızlı artması ve yükselen enflasyon verileri doğal olarak sebze meyve fiyatlarını da sürekli artırmaktadır.

Güneşli gün sayısının daha fazla olması, kış mevsiminin daha kısa olması Sebze üretimimizin özellikle Akdeniz bölgemizde yoğunlaşmasına neden olmuştur.

Antalya ve Mersin illerimizde bulunan sebze hallerinden ülkemizin her tarafına her gün yüzlerce kamyon hareket etmektedir.

Sebze üretiminin Antalya ve Mersin illerimizde yoğunlaşması, Mazot ve otoyol ücretlerinin artması ile beraber nakliye masraflarını ve aracı komisyon masraflarını yüksek oranda artırmaktadır.

Mersin ovasında üretim yapan bir arkadaşımız telefon açsa ” Kardeşim mahsulümü Akçakoca’ya hibe ediyorum, gelin tarladan toplayın ve Akçakoca da halka dağıtın” dese, bizde gidelim Mersin’e 15 ton domatesi tarladan toplayıp, Akçakoca’da meydanda dağıtalım desek, sizce bize ne kadara mal olur?

Yükleme işçiliği, nakliye ve ufak tefek diğer masraflar yaklaşık 30.000 TL olacaktır. Bedavaya aldığımız 15 ton sebze veya meyve Akçakoca’ da bize kilosu 2 TL ye mal oldu.

Bu bedava aldığımız ve dağıttığımız bir üründü, bu ürünü ticari olarak alalım dersek bu nakliye masraflarının yanına en az 2 komisyoncunun ve 2 hal giriş çıkışının masraflarını da eklememiz gerekecektir. Buda kiloda yaklaşık 4 TL maliyet demektir. Yolda ezilen, çürüyeni de eklersek 5TL.

İşte bu nedenlerle sebze fiyatlarının düşürülebilmesi ve israfın mümkün olduğunca azaltılması için en azından metropoller dışındaki illerimizin ihtiyacı olan sebze ürünlerinin kendi tarımsal alanlarında üretiminin gerçekleşmesi için çalışma ve projeler yapılmalı, Bölgelerimize göre yapılan üretim fazlasının büyükşehirlerde ve ihracatta kullanılması sağlanılmalıdır.

Birde bu üretimin çiftçi boyutu bulunmaktadır. Her üreticimiz kendi asli üretiminin yanında imkanları elverdiğince sebze üretimi de yapabilmelidir. Bu üretim ticari olmasa bile zati ihtiyaçları karşılayacak kadar yapılacak olsa bile en azından küçük alanlardaki sebze üretimi ile aile ekonomisi rahatlayacaktır.

Ne demişti Mustafa Kemal ATATÜRK?
“Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdur.”

Kalın sağlıcakla …

Yazarın Diğer Yazıları