akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,5649
EURO
34,9847
ALTIN
2.420,19
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

DÜNYANIN FINDIĞA İHTİYACI NE KADAR?

26.08.2022 10:19
990
A+
A-

 

Her yıl 800 milyon ton buğday, 130 milyon ton elma üretilen ve tüketilen dünyamızda yaklaşık 1 milyon ton fındık üretilmekte olup bu üretimin % 60 ı ülkemiz % 15 i İtalya kalan % 25 i diğer ülkelerce gerçekleştirilmektir.

Dünya nüfusunun 7,75 milyar ve 1 kg fındığın ortalama 650 adet olduğunu düşününce dünyada kişi başı yıllık 0,13 kg yani yaklaşık 85 adet fındık düşmektedir. Anlayacağınız mümkün olsa ve herkese eşit dağılsa dünyadaki insanların ancak 5 günde 1 adet fındık yemeleri sağlanmış olacaktır.

Tabiki gerçekler bu şekilde değil ve fındığı sadece dünyanın belirli bölgelerinde yaşayan insanlar tüketebilmektedir. Bu durumun en büyük nedeni ülkemiz de fındık konusunda yeterli pazarlama ve dağıtım stratejisi olmamasıdır.

Üstelik dünya fındık üretiminin yarısı çikolata sanayi tarafından kullanılmaktadır. Çikolata konusunda dünya markası olan Nutellayı üreten Ferroro firması tek başına üretilen fındığın yarısına yakın fındık alımı yapmaktadır.

Fındık üretiminin dünya fındık ihtiyacının çok ama çok uzağında olduğunu anladığımıza göre bir de üretimin genişlemesine bakalım.

Öncelikli olarak dünyanın gelişmiş ülkeleri tarım ve hayvancılık faaliyetlerine sınırlama getirmeye çalışmaktadırlar. Hollanda hükümeti 2030 yılına kadar azot emisyonunu azaltabilmek için ülkedeki büyükbaş hayvan çiftliklerinin 11 binini kapatma, 17 bininde hayvan sayısını yarı yarıya azaltma kararı almıştır.

İtalyada fındık üretimi konusunda yazılan akademik materyalleri incelediğimizde başta Ferroro olmak üzere firmaların 2030 yılına kadar % 25 üretim artışı istedikleri, hükümetin özellikle göl ve akarsularda fosfat ve nitrojen birikimine neden olacağı endişesi ile soğuk baktığı, çevreci doktor derneklerinin ise fındık alanlarında yoğun pestitit kullanımı olacağından yeni üretim alanlarına karşı çıktıkları anlaşılmaktadır.

Gelişmiş ülkeler kendi ihtiyacımızı karşılayalım, bir. miktar satıp gelir sağlayalım , daha fazla ihracaat yapacağız ve daha fazla para kazanacağız diye yaşadığımız ve gelecek nesillerimizin yaşayacakları topraklarımızı daha fazla kirletmeyelim, zehirlemeyelim diye tarımsal üretimlerini kısıtlamaya çalışmaktadırlar.

Ülkemiz ve bize göre daha az fındık üretimi olan ülkelerden Gürcistan ve Azerbaycan ise üretimini sürekli artırmaktadırlar.

Ülkemiz son 20 yılda fındık dikili alanını 560 bin hektar dan 740 bin hektara çıkararak 180 bin hektar artırmıştır. Tabiki bu durum planlı ve bilimsellikten uzak olduğu için ortalama fındık verimimiz 130 kg lardan 90 kg lara düşmüştür.
Üretim alanlarımız artırırken planlı, proğramlı artırmamız, alanın yanında verim ve kaliteyi de artırmamız gerektiği aşikardır.

İyi bir pazarlama stratejisi kurulabilir ise dünyamızın fındık ihtiyacı üretimin çok ama çok ötesinde olup, fındık üretimi yapılabilecek alanların kısıtlı olması bu ihtiyacı karşılamayı mümkün kılmamaktadır.

Bize düşen ise bu gerçeği görüp verim ve kaliteyi artırmanın yanında kuracağımız kooperatif ve birliktelikler ile fındığımızı sadece Avrupaya değil Asya ya, Afrika ya yani tüm dünyaya açmalı, bulacağımız yeni pazarlar ile değerinde satmaya çalışmalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları