SENEYE DE ONDAN SONRAKİ SENEYE DE AYNI FİLMİ İZLEMEK İSTEMİYORSANIZ, FİYATI DEĞİL SİSTEMİ VE ONUN BOZULAN DÜZENİNİ GÖZ UCUYLA SEYREDEN AKTÖRLERİ TARTIŞIN…
Her şeyin belirli bir çalışma sistemi olur. İnsan organizması, makineler, bitkiler aklınıza ne gelirse…
Bu sistemler bozulduğunda müdahale eden düzenleyicileri vardır.
Fındıkçılığın da bir sistemi var. Dip kazma, sürme, tımar, gübreleme, ilaçlama, toplama, kurutma, belirli bir sistem içinde gerçekleştirilir.
Son durak satıştır. Ardından başa dönülür.
Fındığın yol haritası budur ve bu sürecin aktörleri üreticidir, toplayan işçidir, gübre-kireç-ilaç-tarım makineleri satanıdır.
Fiskobirlik’tir, Ziraat Odaları Birliği’dir, Tarım Kredi Kooperatifi’dir, TMO’dur, zirai bankalardır.
Manavdır, tüccardır, yerli yabancı her türlü alıcıdır, fındık katkılı çikolata üretenidir.
Tarım ve Ticaret Bakanlıklarıdır, sonuçta ülkeyi yöneten iktidarlardır.
Son günlerde tartışılan konu, bölgemiz için 26,5, Giresun kalite için 27 lira olarak ilan edilen fiyatın 23 hatta 22 liralara kadar düşmesidir.
Türkiye’de tarım ürünleri fiyatları serbest piyasa koşullarına göre belirleniyor.
Demek ki bu sistemde üretici aleyhine bir ayarsızlık var.
Sezon öncesi açıklanan rekolte tahminleri bunun kanıtı.
Tarım ve Orman Bakanlığı 656 bin 803 ton, TÜİK 700 bin ton, Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyve Birliği 790 bin ton demiş.
Sisteme göre çok ürün az fiyat, az ürün çok fiyat.
Aslında çok üründe de fiyatı düşürmemenin yolları var. Brezilya kahvenin bir kısmını yakıyor. Aynısını yapalım demiyoruz ama piyasaya arzı düzenlemek için farklı yöntemler bulunuyor.
Fiskobirlik son birkaç yıldır yaptığını bu yıl da tekrarladı: “Serbest piyasada fındık kaç liraysa 25 kuruş fazlasına alacağız.”
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar ise fiyat düşünce yaptığı açıklamada, bir yabancı firmayı manipülasyon (hileli yönlendirme) yapmakla suçladı ve Rekabet Kurulu’nun serbest piyasa düzenini bozanlara müdahale etmesini istedi.
Şemsi Bey’in açıklamasında dikkat çeken bir ayrıntı var; şöyle diyor: “TMO’yu düzen versin, üreticiyi korusun diye piyasaya girmesini biz istedik.”
Her iki başkan da Sakaryalıdır. Aynı soyadını taşıyorlar ve akraba oldukları söylenir.
Fiskobirlik Başkanı 14 yıldır o koltukta oturuyor. Şemsi Bayraktar’ın başkanlık süresi muhtemelen ondan fazladır.
Hemşeri olan bu başkanların bu güne kadar basının karşısına birlikte geçerek fındık konusunda ortak bir açıklama yaptığını duyan gören oldu mu?
Sorun ortaksa neden bir araya gelmezler?
İki başkanın açıklamaları ‘Görüyorsunuz bizler görevlerimizi yaptık. Elimizden gelen bu’ demenin ötesinde hiçbir anlam taşımıyor. İktidara karşı bir çekinceleri mi var!?
Önce Fiskobirlik Başkanı Sayın Lütfü Bayraktar’a soralım:
“Üreticiyi fiyat düşürmeye çalışanlara karşı korumak ise niyetiniz, neden serbest piyasanın 25 kuruş üstü değil de ilan edilen taban fiyattan alım yapacağınızı ilan etmiyorsunuz?”
Sayın Şemsi Bayraktar…
“Üreticiyi korusun diye TMO’nun piyasaya girmesi için canla başla çalıştığınızı söylüyorsunuz. TMO’nun dönüm başına sadece 120 kg fındık aldığından haberiniz var mı? Bölgemizde dönüm başı fındık üretimi 250-300 kg arasında değişiyor. 120 kg’ın üstünü kime satacak fındıkçı?
Birkaç soru daha…
TMO’da kantar başında döndürülen randıman düşürme dolaplarından haberli misiniz? Üreticiyi randıman masasına yaklaştırmamak için depolarda uygulanan askeri düzen ve üreticinin bu muameleden illallah diyerek fındığını geriye götürdüğü bilgileri sizlere ulaşmıyor mu?”
Bu mudur fındık üreticisini koruyup kollamak?
Gübre ve ilaç fiyatları geçtiğimiz yıla göre yüzde yüz zamlanmış. Yevmiye, patoz, mazot fiyatları da öyle.
Geçen yıl bu bölgede 25 liradan fındık satıldı; şimdi 22-23 lira…
Şemsi Başkan’ın açıklaması tam 1.460 kelime; kendisinin de okuduğunu sanmıyorum. Sekreterine yazdırıp basına servis etmiş olmalı!
Sayın Başkan’ın geçtiğimiz yıl, ondan önceki, daha önceki ve daha daha önceki yıllarda yaptığı açıklamaları bu yılın açıklaması ile karşılaştırın, sadece rakamlar değişmiştir.
Fındığı işlemek için sanayi kurmalıymışız! Engelleyen mi oldu sizi?
Manipülasyon yapmakla suçladığınız elin oğlu, 10 yıl önce İtalya’dan gelip fındık piyasamızın yüzde 80’ini ele geçirirken, sizler yine aynı koltuklarda oturmuyor muydunuz?
Son sözüm fındık üreticisine…
Adet yerini bulsun demeçlerine sakın kanmayın.
Düzenleyici kurumlar serbest piyasa sisteminin çarkları. Bunlar görevini yapmıyorsa fiyat elbette dibe vuracaktır. Şanzıman dişlisi dağılmış traktör yürümez!
Seneye de ondan sonraki seneye de aynı filmi izlemek istemiyorsanız, fiyatı değil sistemi ve onun bozulan düzenini göz ucuyla seyreden aktörleri tartışın.
Güncelleme Tarihi: 30 Eylül 2021, 16:54
Karasu Haber