“Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır O satıh bütün vatandır” sözünün söylendiği yıllarda bir çok cephede vatan savunması vardı. Özellikle Yunan ordusunun taarruza geçtiği dönemde tüm birliklere ulaştırılan bu söz sayesinde yunan ordularını büyük bir mağlubiyete uğratılmıştı.
Ağır bir kuşatma altında kalan Vatan topraklarını müdafaa etmek üzere yaşlısı genci ve kadını, eli silah tutan herkes cephede savaştaydı. Silah tutmayanlar da cephe gerisinde karınca misali yangına su taşımaktaydı.
Dahası Agop Elmasyan, Abdurrahman ve Yakup Robenson kardeşler, Mıgırdiç Dikranyan gibi cepheye gönüllü giderek şehit olan gayri Müslimler vardı.
Hatta İspanya sürgününden kaçıp Osmanlı’ya sığınan ve kader birliği yapan, İzmir’de Yunan ordusunun çektiği bayrağı “burada ancak Türk bayrağı dalgalanır” diyerek indiren Nesim Navaro gibi Yahudiler vardı.
Bitmedi, 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’e çıkartma yapan, seçkin askerlerden oluşan Yunan Efzon Alayı işgal askerine, Kordonboyu’ndan ilk kurşunu atarak Türk direnişini başlatan, yazar ve gazeteci Selanik göçmeni Osman Nevres, bilinen adıyla Hasan TAHSİN’ de var.
CEPHE DE KİM YOK TU BİLİYOR MUSUNUZ?
İngilizlerin Müslüman kimliği altında yetiştirdiği provokatör ve casusları yoktu. Onlar cephe gerisinde elinde kuran başına sarıkla halkı milli mücadeleye karşı kışkırtmakla meşguldü.
24 yaşında, Kozan’da Giritli bir ailenin çocuğu öğretmen ve asteğmen Mustafa Fehmi KUBİLAY bu kışkırtmalar sonucu Menemen’de kalleşçe şehit edilmişti.
Bakmayın siz, bu insan üstü mücadele ile kazanılan zafer sonrası; Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, “Din düşmanıydı, şapka takmadığı için hocaları kesti-astı , harf inkılabıyla milleti cahil bıraktı hilafeti kaldırdı” diye yakınanlara, kınama yapanlara.
Onların karın ağrısı başka.
Son 20 yıla bakınca az bile yapmış “ AHH SARI SAÇLIM MAVİ GÖZLÜM” neredesin, nerde…
Osmanlı’ya, öncesinde Büyük Selçuklu’ya ve bilumum Türk Devletlerine baktığımızda, zaferlerinin arkasında akılları, cesaretleri ve yüce gönüllülükleri vardı.
Zalim kendi kanından bile olsa kelleleri alınır, sığınan gayri müslim bile olsa kollanırdı.
Çünkü onlarda “yaratılandı ve Müslüman Türkü Yaratandan dolayı sevilmeli ve kollanmalıydı.”
BE HEY MÜFTÜ!
Camine gir, vaazını yap.
Yahudiliği anlat Hristiyanlığı anlat Müslümanlığı anlat.
Ateistliği anlat deizmi anlat Sabetayistliği anlat
Cenneti-cehennemi anlat kul hakkını anlat günahı-sevabı anlat.
İslamın şartını anlat iyi bir mümin olmak için olması gerekenleri anlat anlat anlat..
Şerlerin def’i için Türk İslam dünyasına duanı yap.
Hiç inanmayan bir insanın Hidayetine vesile olmak üzere güzel öğüt ve doğru bir yöntemle sohbetini et….
Ama şu yahudidir bu ateistir, şurdan göç eden sebateyistir diyerek insanları kendinden nefret ettirme.
Hadi senden nefret edilmesi mühim değil İSLAM’A ve MÜSLÜMANLIĞA zeval getirme da…
