Vatan Partisi ABD Başkanı Biden’in 1915 olaylarını soykırım olarak gördüğünü belirtmesi nedeniyle Vatan Partisi Ülke genelinde bir dizi eylemlerde bulunuyor.
Bu kapsamda Düzce Vatan Partisi İl Başkanlığının düzenlediği protesto eylemine Akçakoca teşkilatı da destek verdi.
Konu ile ilgili olarak Vatan Partisi Akçakoca İlçe Başkanı Serap Naz Başar yaptığı açıklamada, “ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olayları hakkında “soykırım” demesi üzerine yurt çapında başlatmış olduğumuz eylemlere devam ediyoruz. Pazartesi günü ABD Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu önü başta olmak üzere yapılan eylemler Salı günü İncirlik Üssü’nde devam etti.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu, pazartesi ve salı olmak üzere iki gün boyunca olası eylem ve protestolara karşı tedbiren kapatıldı! Vatan Partisinden başka eylem yapacak bir siyasi hareket olmadığına göre, ABD’nin kimi kastettiği ve kime karşı tedbir aldığı bellidir!
Bu gün İl Başkanlığımız ile birlikte Düzce’de bir eylem de biz gerçekleştirdik ve hükümete çağrıda bulunduk.
Vatan Partisi olarak, Biden’ın hücum borusuna lafla yanıt verilemeyeceğini açıkladık ve eylemli yanıt önerisini dört maddede özetledik.
ABD Başkanı Joe Biden, 1915 olaylarını “Soykırım” olarak ilan edeceğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bildirdi. Joe Biden’ın açıklaması, Türkiye’ye ve Asya’ya karşı hücum borusudur. ABD Başkanı, 1915 olaylarıyla ilgili bir “insan hakları” çıkışı yapmıyor. Olay, bir tarih tartışması çerçevesinde değerlendirilemez. Biden öncelikle Türkiye’ye; Rusya ve Çin’in de içinde bulunduğu Asya’ya yönelik yoğun tehditlerini eyleme geçirmek için işaret fişeğini yakmıştır.
Türkiye’yi kuşatan ABD üsleri ve silah yığınağı aşağıdaki haritada net bir şekilde görülmektedir. Bugün ABD; Karadeniz’de Gürcistan, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan’daki askerî üsleriyle, Ege ve Doğu Akdeniz’de Dedeağaç, Kavala, Selanik, Larissa, Stefanoviç’den Girit’e kadar Yunanistan’daki üsleriyle, Güney Kıbrıs Rum kesimindeki askerî yığınağıyla ve Suriye ile Irak’ın kuzeyindeki üsleriyle namlularını Türkiye’ye ve bütün Asya’ya yöneltmiş bulunuyor.
Ermeni Soykırımı yalanları ve Biden’ın açıklamaları işte bu harita içinde değerlendirilmelidir. Açıkça görüldüğü üzere ABD, Asya’yı hedef alan stratejisini Türkiye’den başlatmayı planlamaktadır. Rusya, Libya, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Çin de bu tehditle karşı karşıyadır. Türkiye’nin dört cephesine yığılan ABD silahlarının küresel anlamı budur.
Türkiye, Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan cephede, Rusya, Azerbaycan, İran, Irak, Suriye ve Libya ile işbirliği yaparak ABD’nin baskı ve tehditlerini bozguna uğratmıştır. Doğru stratejiler ile güvenliğimizi daha da artırmak mümkündür.
ERMENİ SOYKIRIMI YALANINI AİHM KARARLARIYLA TARİHE GÖMDÜK
Türkiye’ye yönelik emperyalist saldırı aracı olan Ermeni Soykırımı yalanlarını, AİHM’de görülen Perinçek-İsviçre ve Ali Mercan-İsviçre davalarında alınan kararlarla hukuk düzleminde bitirdik. Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek’in önderliğinde yürütülen on yıllık mücadele sonucunda AİHM, 1915 olaylarının Yahudi soykırımıyla aynı sınıflama içinde bulunmadığını karara bağlamış ve uluslararası yargıda içtihat oluşturmuştur. AİHM bu içtihadını daha sonraki çeşitli soykırım iddialı davalarda yinelemektedir. AİHM içtihadına göre, Mahkeme kararı yoksa, soykırım yoktur. Hiçbir devlet başkanının, parlamentonun veya belediyenin soykırıma hükmetme yetkisi yoktur.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL SEKRETERLİĞİNİN AÇIKLAMASI
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği de üç gün önce yaptığı açıklamada, Doğu Perinçek’in tezlerini kabul ederek, Biden’a okkalı bir tokat indirmiştir. BM Genel Sekreteri Sözcüsü, Biden’in Ermeni soykırımını tanıması kararına ilişkin bir soru üzerine, “yargı hükmü olmadan soykırım saptamasında bulunulamayacağını” dünya kamuoyuna açıklamıştır.
TÜRKİYE’YE ABD’DEN KORKMAYAN HÜKÜMET GEREKLİ
Ne yazık ki, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine kavrattığımız AİHM kararını Türkiye yönetimine kavratamadık. Türkiye yönetimi, kazandığımız mevziye girmiyor ve ABD’yi yatıştırmak için çareler bulmaya çalışıyor. ABD’nin yöneticilerimize yönelttiği kişisel tehditler, Türkiye’ye yönelttiği tehditlerin önünde görülüyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, tarihî bir sorumluluk içindedir. Artık Türkiye, ABD’den korkan hükümetlerle yönetilemez. Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan cephede doğru strateji kurmak, kararlı ve eylemli tavır almak, şahsi kaygılardan kurtulmak, ABD tehdidine eylemli yanıt vermek, tarihsel görevdir.
Türkiye, ABD’den korkmayan hükümetini kuracaktır. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın omuzlarında bu tarihsel sorumluluk bulunuyor. Türkiye, karşılaştığı güvenlik sorunlarını 2015 yılından bu yana Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Polisimizin silahıyla çözüyor. Şimdi ise Üretim Devrimi önümüzdeki zorunlu atılımdır. Bu koşullarda güvenlikte ve üretimde devrimci kararlara önderlik edecek bir hükümet kurmak, Türkiye’nin önündeki temel meseledir. Vatan Partisi, Üreticilerin Millî Hükümetinde sorumluluk üstlenmek için milletimizden yetki istiyor. ABD tehditlerini boşa çıkarmak ve Üreticilerin Millî Hükümetini kurmak için Milli Güçlere, güç birliği çağrısında bulunuyor.” İfadesine yer verdi.