akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
22°C

SARIKAMIŞ (EN UZUN GECE)

“Şeb-i yeldayı münecimler muvakkitler ne bilir,

Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat.”

Sabit

SARIKAMIŞ (EN UZUN GECE)
23.12.2020 08:30
649
A+
A-

 

“Şeb-i yeldayı münecimler muvakkitler ne bilir,

Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat.”

Sabit

Basit bir ifade ile;

 “ En uzun gecenin hangisi olduğunu ne müneccimler ne de takvim yapıcılar bilemez. Onu en iyi dert çekenler, (âşıklar) bilir.”

Şeklinde nesre çevirebileceğimiz bu beyit, ifade ettikleri bakımından her insanı mutlaka bir yerinden yakalayıp içine çekecek kadar derin olmakla beraber Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra milletimiz için çok daha farklı bir yere sahip olmuştur. Çünkü Şeb-i Yelda denilen (21 Aralık’ı 22 Aralık’a bağlayan gece)  tarih bizim için  göz yaşları içinde hatırladığımız çok dramatik bir olayın yıl dönümüne denk gelmektedir.

Söz konusu tarihte Rus Ordusu ile Sarıkamış ve çevresinde (Oltu, Narman, Penek, Horasan, Bardız, Mecingirt, Karaurgan ve Divik) gerçekleşen savaşta ne yazık ki Türk Ordusu düşmandan önce acımasız hava şartlarına yenilmiş, çok sayıda Mehmetçiğimiz donarak şehit olmuştur.

Şehit sayısı ve savaşın planlaması hakkında bir çok yerde farklı bilgiler verilmekle birlikte burada iki noktaya değinmekte fayda görüyorum:

Birincisi, söz konusu cephedeki asker sayımız toplamda altmış bindir (60000).

İkincisi Sarıkamış cephesine asker ve mühimmat taşıyan üç Türk gemisi Kozlu açıklarında Rus Donanması tarafından batırıldığı için (bu bilgi Türk kamuoyundan çok uzun yıllar gizlenmiştir) Sarıkamış’a gerekli teçhizat ulaştırılamamıştır.

Gerek dağlarda, gerekse Kozlu açıklarında bu vatan için şehit düşen askerlerimize binlerce rahmet dileyerek, bu hazin olayın hartası için yazdığım bir şiirle satırlarıma son vermek istiyorum.

SARIKAMIŞ’TAN GELEN MEKTUP

Bir mektup yollayıp harbi sormuşsun,

Her şeyimiz tam da, aş üşür anne.

Kaç mevsim olduğu bilinmez burda,

Dört mevsim içinde kış üşür anne.

 

Can dayanmaz zemherinin kışına,

Akıl ermez şu feleğin işine,

“Bu toprakta bu Urus’un işi ne?”

Düşünsem, us donar, baş üşür anne.

 

Dağda kış dediğin ömür yarısı,

Ve güneşsiz günler ecel sarısı.

Silivermek için yürekten yası,

Ağlasam, gözümde yaş üşür anne.

 

Ne zaman soğudu hava bu kadar,

Ölüm mü yağıyor, yoksa gökten kar,

Her yer musalladır, her adım mezar,

Gerçek ateş olmuş düş üşür anne.

 

Nere atsam kar geliyor elime,

Kader donmuş, hüzün çökmüş dilime,

Bir mezar taşım yok diye üzülme,

Toprağım buz tutmuş taş üşür anne..

 

Bu nasıl türküdür, bu nasıl makam,

Güftesi dert taşır, bestesinde gam.

Allahu Ekber’de geçen her akşam,

Elazığ, Malatya, Muş üşür anne.

 

YUNUS KARA









ETİKETLER: