TMO’nun 31 Aralık’ta alımı sonlandırmasının doğru olmayacağını belirten Akçakoca Ziraat Odası Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Levent Şahin Başaran, “Yine de piyasada TMO’nun devre dışı kalması fiyatların çıkışına engel olmayacak. Sebebi de şu; kim ne derse desin sonuçta fındığın olmadığını biz biliyoruz.” dedi.
TMO’nun 31 Aralık’ta alımı sonlandırmasının doğru olmayacağını belirten Akçakoca Ziraat Odası Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Levent Şahin Başaran, “Yine de piyasada TMO’nun devre dışı kalması fiyatların çıkışına engel olmayacak. Sebebi de şu; kim ne derse desin sonuçta fındığın olmadığını biz biliyoruz.” dedi.
Akçakoca Ziraat Odası Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Levent Şahin Başaran, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “TMO’nun alımdan çekilmesi doğru bir çıkış olmaz. Çünkü TMO’nun piyasada olma nedeni regülasyon göreviydi. Fındık fiyatlarını belirli dengede tutmak ve üreticiye göre piyasayı oluşturmaktı. TMO ilk fiyatını açıkladığında bu görevi yerine getirdi. Yine de piyasada TMO’nun devre dışı kalması fiyatların çıkışına engel olmayacak. Sebebi de şu kim ne derse desin sonuçta fındığın olmadığını biz biliyoruz.
Bugün fındığı satmayan üretici geçen yılda satmıyordu ondan önceki yılda satmıyordu ondan önceki yılda satmıyordu. Bunların fındıklarını piyasaya indirmemeleri diye bir söz konusu değil zaten yok. Kimin elinde fındık var. Zaten bilinçli olan üretici her olan ürünü bekletip kendilerince uygun gördükleri fiyattan fındıklarını pazara indiren üreticilerdi. Böyle düşünürsek zaten olmayan fındığı TMO devre dışı kaldı biz bundan sonra üretici ile baş başa kalacağız peki neyi işleyecekler Karadeniz İhracatçı Birliğinin kamuoyuna açıkladığı yazılı açıklamada olduğu gibi Amerika’dan İtalya’dan alıp da mı fındığı işleyecek. Ben bunu çiftçileri çok cahil görmek gibi algılarım ben. Çünkü biz ziraat odaları olarak onlar kadar dünya piyasalarını takip ediyoruz. Kimin elinde ne kadar ürün olabileceğini biliyoruz.
Yanlış mayıs ayında başlıyor. Mayıs ayında ürünü görmeden, daha ürünün şekillenmesini görmeden bir rekolte tahmini yapılarak dünya sert kabuklu meyveler konseyinde bunun üzerinden fiyat politikaları oluşturmaları yanlış. Kendilerinin de olmayacağını 3 aşağı 5 yukarı bildikleri şey üzerinden fiyat politikası kurgulamaları yanlıştı. Bu yanlış şimdi kendilerine de dönmeye başlayınca sıkıntı yaratmaya başlıyor.
İhracatçılar ‘Amerika ve İtalya ihracat rekorları kırıyor’ diye bir açıklama yapıyor. Buna şimdi kim inanır. Daha önce de söyledim 333 milyon nüfuslu Amerika 55 bin ton fındığı kendi iç piyasasında tüketemiyor da diğer piyasalara mı satacak. Böyle bir şey olabilir mi. İtalya diyelim. İtalya’nın iç tüketimi var. İtalya bugün piyasalarda en büyük aktörün de ülkesi. Altyapısını oluşturan yer. Şimdi atıyorum ben Akçakoca’dan fındığı alıp da Ordu’da işlediğim zaman bu Ordu’nu üretimi fındık oluyor mu? Olmuyor.
Türkiye’de üreticilere aba altından sopa göstererek işte ‘üreticilerimiz fındığı pazara indirmediği için fındık piyasasından uzaklaşıyoruz demek’ yanlış. Yerimize başka ülkeler ihracat rekoru kırarak kapatıyorlar gibi bir algıyı üretici üzerine baskı kurup sözlerine Cumhurbaşkanını da öne sürerek başlamaları çok manidar bir şey. Bu kabul edilebilir bir şey değil.
Ürün bizim ürünümüz. Dünyanın ekonomik durumu ortada, Türkiye’nin ekonomik durumu ortada. Dövizin geldiği yerde ortada. Bu kadar olumsuzluğun içerisinde bir kez daha fındık üreticisinden nemalanmak adı altında ihracatçıların bu tür söylemler yayması çok ahlaki bir şey değil. Buna sadece ziraat odaları değil çiftçilerimiz değil toplumun her kesimi tepki vermeli. Ticaret ile uğraşanda insanlar tepki vermeli ancak biz bunun altından böyle kalkarız.”