Her gün ölüm korkusuyla güne başlayan insanlar.
Birbirinden sosyal mesafelerle uzaklaştırılan çocuklar.
Maske eldiven takarak oluşturulan yeni dünya düzeni.
Sosyalleşme adına ne varsa hepsinin iptal olması.
Ruh hastası olma yolunda hızla ilerleyen bir toplum.
Ve ne olduğu belli olmayan;
Kime nasıl ne şekilde bulaştığı bilinmeyen;
Kimsenin mantıklı ve bilimsel hiç bir açıklama yapamadığı saçma sapan bir virüs.
Orta okulda sağlık dersinde gripin belirtileri nelerdir sorusuna verdiğimiz cevaplar.
-boğazlara yanma
-tat alma duyusunun zayıflaması
-öksürük ve eklem ağrıları yanıtlarının bugün korona denilen virüsün belirtilerinin aynısını olması.
Her öksürenin her boğazı yananın hastaneye çıkıp korona teşhisi koyularak geri dönmesi.
Ve ne tuhaftır ki kimseye grip ya da nezle tanısı konmaması.
Aşısının bulunamadığı bir virüse;
10 tane koca koca hapların verilip tedavisinin bulunması.
Aslında herkesin yeter artık be diyerek birbirine sarılma istediği.
Biz eski günleri çok özledik diye haykırma arzusu eskiden ne güzel yaşıyormuşuz diye iç geçirilen özlem duygusu.
Hassas bir konu olmasa;
Kaybettiğimiz canlar evde yatan hastalar olmasa söyleyecek o kadar şey var ki sana KORONA.!!!!
Şimdilik sustuk ve gidişini bekliyoruz.
Bakalım sen bittiğinde neler çıkacak altından,
Hangi ülkeler zengin olacak.
Hangileri savaşacak hangileri barışacak.
Ve barış insanlık yaşamak adına hiç bir şey yapmayan o dünya devleti denilen ülkelerin liderleri;
Çok merak ediyorum nasıl can verecek.
Temiz hava alın dostlar.
Haberleri izlemeyin;
Her gün borsa tahtası gibi inip çıkan ve sabahın köründe başlayıp gece sonuna kadar devam eden ve gözümüze gözümüze sokulan ölüm ve hasta sayılarından uzak durun.
İyi beslenin.
Hastalığı düşünmeyin.
Sahil de dolaşın ormanlık alanda gezin.
Korona zaten birileri istediğinde kendi kendine bitecektir.
Sağlıkla ve Huzurla Kalın.
Güzel günler yakındır…