akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,5061
EURO
34,7169
ALTIN
2.487,48
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C

“TARIMDA ÜRETİM, EĞİTİM VE SANAYİ BERABER ARTMALI.”

08.09.2020 11:18
716
A+
A-

Ülke olarak baktığımızda fındık, çay, incir, şeftali, domates, soğan, patates velhasıl her türlü meyve ve sebze bizde, tüm dünya işliyor ve tüketiyor ama bizde tarımsal sanayi ilerlemiyor fındık ile ilgili yeni sanayi yatırımı nerde ise hiç yok.

 

Son 3 ayda pandemi şartlarına rağmen ülkemizde tarım sektörü %4 büyüme gerçekleştirdi. Finans sektöründen sonra büyüyen tek sektör oldu.

2020 yılı ilk 6 ayındaki ihracat rakamları bir önceki yılın ilk 6 ayına göre tüm kalemlerde azalma gösterirken, hububatta % 13,5, sebze, meyve ve sert kabuklu meyvelerde ( Fındık) % 17,5 oranında arttı.

Tüm sektörlerde ihracat /ithalat oranındaki değişim negatif yöndeyken tarımda pozitif yönde olması beklenilen bir sonuçtu.

Çünkü tarımsal üretim yapan üreticiler yatırımcı, sermayeci, ticaretçi değildir, doğduklarından bu güne yaptıkları üretim hayatlarının parçasıdır. Tarım sektörü zarar edecek başka sektöre girelim, zarar etme ihtimalimiz var üretime biraz ara verelim deme imkanları ve lüksleri yoktur. Bir diğer güzel gelişme yüksek öğrenim kurumlarına yerleşme rakamlarında oluyor.

2006 yılında 3298 kontenjana 1203 öğrenci yerleştirerek % 35 yerleştirme gerçekleştiren Ziraat fakülteleri, 2015 yılında 4797 kontenjana 4334 yerleştirme yaparak % 90,3 yerleştirme oranına sahip oldu, 2017 yılında 4791 kontenjana 4730 yerleştirme ile % 99 a çıktı. Sonrasında hep % 90 üzerinde yerleşme oldu.

Pandemi koşullarına rağmen tarımsal ürünlerimizin ithalat miktarının sürekli artması ve Ziraat Mühendisliği bölümlerinin doluluk oranının % 90 ların üzerine çıkması gençlerimizin tarımın ve tarımda istihdam olanaklarının farkına vardığını ve gelişen teknoloji ile verimli ve ticari tarım yapmanın öneminin farkedildiğini gösteriyor.

Ülkemiz ve tarım adına bu iki güzel gelişmeden sonra bir türlü ilerleyemediğimiz başka bir konudan da bahsetmek istiyorum; tarımsal sanayi konusu.

Temmuz ayında Devletimizden yatırım teşvik belgesi alan firmalar 26 Ağustos 2020 tarihli resmi gazetede yayınlandı.

1200 firmaya 22,5 milyar Türk lirası tutarındaki yatırımlarında kdv istisnası, gümrük vergisi istisnası, sigorta primi istisnası ve daha bir çok teşvik verildi.

Temmuz ayında yatırımlarda tarımın payı ile son 3 aylık tarımdaki büyüme oranı aynı, yani % 4. Bu iki rakamın aynı olması tesadüf değil tabiki ne kadar ekmek o kadar köfte demek ki.

Allah tan Antalya ve seracılık var da tarım sektörü yatırım teşvik desteğinden % 4 olsa da yararlanabilmiş. Antalya olmasa bu oran %1 lerde kalacakmış.

Üstelik Antalya teşvik sisteminde 1.bölgede yani rakam ve oran olarak en az desteklenen bölgede.

Karadeniz bölgemize bakınca Sakarya 2.bölgede,

Trabzon, Samsun Karabük 3.bölgede.

Düzce, Kastamonu Rize, Artvin 4.bölgede,

Sinop, Ordu, Giresun 5.bölgede.

Karadeniz bölgemizde fındık üretimi, işlenmesi, depolanması konularında hiç sanayi yatırımı ve teşvik belgesi yok.

Ülke olarak baktığımızda fındık, çay, incir, şeftali, domates, soğan, patates velhasıl her türlü meyve ve sebze bizde, tüm dünya işliyor ve tüketiyor ama bizde tarımsal sanayi ilerlemiyor fındık ile ilgili yeni sanayi yatırımı nerde ise hiç yok.

Tarım, sera, hayvancılık organize sanayi bölgeleri kurularak tarımsal sanayiye önem vermemiz lazım ki ürünümüz değerlensin, meyve, sebze olarak değil işlenmiş ürün olarak satılsın, tarlada çürümesin ve daha fazla kazandırsın.

Elindeki kıt imkanlarla % 95 i su olan karpuzu bile kurutup paketleyebilen arkadaşlar var aramızda, Dünyanın üçte biri sağlıklı beslenme sorunu çekerken; neden karpuz, domates, soğan, sarımsak tarlada, İncir, Şeftali, kayısı bahçede kalsın ki.?

Bir şekilde potansiyel yatırımcıları tarımsal sanayi sektörüne yatırım yapmaya ikna etmemiz, işi bilen insanları da desteklememiz gerekiyor. Tek başına olmuyor ise bir araya gelerek tarım ürünlerimizi işleme imkanımızı artırmalıyız.

Sonuçta tarımsal sanayi ne kadar gelişir ve büyürse tarımsal büyüme o kadar fazla olur.

Yazarın Diğer Yazıları