AYIKLA ISPANAĞIN TAŞINI – BOZULAN DENGELER IV
Ne güzel söylemiş atalarımız “Söylesen söz olur söylemesen dert” diye. Ama bakıyorsunuz, aman söz olmasın, nasıl olsa dert de etmem diyerek etliye sütlüye karışmadan, menfaatleri doğrultusunda yuvarlanıp gidenlere sıkça rastlıyoruz. Sevgili büyüklerim, yanlışa yanlış diyemedikten sonra hep doğru olsanız kime ne faydanız var! Mevzulara çok daha geniş pencereden bakmak üzere konu başlığımı atayım. Söyleyeyim, varsın söz olsun da içime dert olmasın…
Küresel Denge…
- Yüzyılın en güçlü ülkesi, sömürge imparatorluklarını yöneten, güneşin hiç batmadığı ülke olarak görülen bilinen adıyla kısaca İngiltere.
Anzak’lı bir rehber Türk’e sorar. “Neden İngiltere üzerinde güneş hiç batmaz?” Türk cevap verir “çok güçlü ülke olduğundan, zengin olduğundan”. Hayır der Anzaklı ve devam eder. “Çünkü Tanrı bile İngilizlere karanlıkta güvenmez”. Öyle ya, İngilizler, taaa on bin km uzaklıktan Anzaklıları bile Çanakkale’de savaşmaya ikna etmiş!…
1815 Viyana Kongresiyle İngiliz İmparatorluğu’nun hâkimiyeti tescillenmiş, 1816’da “altın” tek değer birimi haline gelmiş ve Küresel para birimi de altına dayalı Sterlin olmuştur. Bank of England, dünyadaki tüm altınları stoklamaya başlamış. Dünyaya hükmedecek birkaç büyük aileler meydana gelmiştir. Tarım korumacılığı kanununun kaldırılması ve Özel merkez bankacılık sistemi ile faizler aşırı oynak bir hale getirilmesiyle, 1873 krizinden sonra başlayan çöküş ile küresel güç unsurları, 1890’lı yıllarda Wall Street’e (ABD New York’ta finans kuruluşlarının toplandığı sokak) taşınmaya başlamıştır.
1944’te Bretton Woods anlaşması ile dolar, altına dönüşebilen tek para birimi olarak kabul edilmiş ve 1 ons altın 35 dolar olacak şekilde düzenlenmiştir. Bu sistem Amerika’nın büyük borçlanması ile sürdürülmez hale gelerek 1971’de altın karşılığı olmaktan çıkarılarak istediği kadar dolar ve tahvil basıp dünyaya satar hale getirilmiştir. Böylelikle, 1960 da İran, Irak, Sudi Arabistan, Kuveyt ve Venezuela öncülüğünde kurulan OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) ülkelerinin petrollerini satın almak son derece basit hale gelmiştir. Venezuela, Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahipken, şimdilerde milyonlarca Venezuela’lı ekonomik kriz nedeniyle göç etmek zorunda kalmıştır. Sebebini tahmin edebilir misiniz? Küçük bir ip ucu vereyim. “ABD yönetimi, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’yu halkın siyasi değişim taleplerine yanıt vermemekle suçladı ve sosyalist Maduro hükümetini zor durumda bırakabilmek adına Venezuela ekonomisinin ‘can damarı’ petrol endüstrisine yaptırım uygulama kararı aldı…” İstediğiniz kadar doğal zenginliğiniz olsun, istediğiniz kadar üretin. Böylesine muazzam bir küresel güç karşısında işiniz bir hayli zordur. Daha öncesinde, Petrolünü dolar üzerinden satmak istemeyen ülkelerin akıbetleri ortadadır.
Dünyada doların yerini altın almaya başlamaktadır. Ülkeler altın rezervlerini artırmaktadır.
Artık küresel güç Asya’ya doğru kaymakta, güçlü büyüme ve kararlı reformlarla Çin bu değişimin en başında yer almaktadır. Genel olarak hepimiz Çin’i ucuz iş gücü sayesinde düşük maliyetli ürünler üreten bir ülke olarak biliriz. Ama öyle değil. Yüksek katma değerli teknoloji üretimlerini de artırarak ABD ile aynı düzeye ulaştırmış durumda. Dünyanın en büyük e-ticaret platformu Alibaba ekspress sayesinde en çok ihracat yapan ülke konumundadır. Çin merkez bankası, ağustos ayında kendi kripto para birimine yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının arttırılacağını duyurdu. Yani, yakın gelecekte küresel denge değişecek, Amerikan dolarının yerini Çin Yuan’ı alacak diyebiliriz…
Ayıkla Ispanağın Taşını!
Peki, Dünyada ki bu küresel denge karşısında biz neler yapıyoruz?
5G alanında dünyanın en büyük şirketlerine sahip olan Çin, 6G çalışmalarına başlarken, biz gündemimizi Çuhalı Çarşısına kurulan baz istasyonuyla canlı tutuyoruz. Daha garibi, bu gündem üzerine Yukarı Mahalle Muhtarı, mahallesine baz istasyonunun kurulduğunu fark ediyor.
Amerikalı uzay taşımacılığı şirketi SpaceX, şu ankinden 40 kat daha hızlı internet hizmeti ve bütün dünyaya uydudan internet bağlantısı sağlamak için binlerce uydusunu önümüzdeki yıllarda uzaya fırlatmayı düşünürken, biz enflasyonu düşürebilmekle meşgulüz. Tarım ürünlerinin fiyatlarının önünü kesebilmek için insan eksen yetişecek topraklara sahip olmamıza rağmen, TMO’ya sınırsız tarım ürünleri ithalat yetkisi verilmesini konuşuyoruz.
Üretici, maliyetine bile ürününü satamaz hale geldikten sonra, gel de ayıkla ıspanağın taşını, pardon güzel avrat otunu !
Saygı ve sevgilerimle…
