Akçakoca’da tarım dendiğinde akla gelen tek ürün vardır oda FINDIK .
Fındık, Karadeniz sahil şeridimiz boyunca milyonlara vatandaşın geçimini sağladığı tek ürün olup, aynı zamanda Karadeniz bölgemizden başka hiçbir yerde dikim izni verilmeyen bir üründür.
Akçakoca’mızda da nüfusun tamamına yakını bir şekilde fındık üretiminden geçimini sağlamakta, farklı iş kollarında çalışan azınlık bir kesimde fındıktan ek gelir sağlamaktadır.
Hal böyle iken 5 yıl önce ilçemize atanan ve yaptığı çalışmalar ve özellikle fındık konusundaki özel çabaları ile hemen dikkatleri üzerine çeken bir memur arkadaşımıza “gazetemizde köşe yazısı yazarmısın? Üreticilerimiz fındık ile ilgili bilgilenmiş olurlar, gördüğün eksik veya yanlış uygulamalardan bahsedersin, Üreticilerimizde faydalanırlar ricasında “ bulundum.
1
Bana “Kaymakam Beyden bir görüş alayım, izin verirse neden olmasın” dedi.
Bir süre sonra Kaymakam beyin izin verdiğini, sadece üreticileri bilgilendirmek amaçlı yazabileceğini söyledi ve yazmaya başladı.
İlk başlarda biraz acemilik yaşamasına , ansiklopedik bilgi aktarır gibi yazmasına karşın ,geçen süre içerisinde tarzı oluşturup ,gördüğü sorunlardan ve çözüm yollarından bahsetmeye, üreticilerimizi bilinçlendirmeye başladı. 2015 yılında ortaya çıkan , hemen herkes ve görevlilerin gelen tehlikeden bihaber olarak “Amerikan Beyaz Kelebeğinin zarar verecek yoğunlukta olmadığı, sıkıntı olacak bir durum yoktur” diye beyanat verirken, “O” köylerde toplantı yaptı, konunun önemini gelecekte yaşanacak tehlikeleri anlattı.
Köşe yazılarında ve sosyal medya paylaşımlarımda alınması gereken tedbirleri bıkmadan usanmadan yazdı kamuoyuyla paylaştı, yetinmedi yolda gördüğünü dahi çevirdi anlattı.
Ne yazik ki…Kimse dinlemedi. Sonuç ortada. Küsmedi kitap yazdı, üreticilere akıllı program hazırladı, sosyal medyada sürekli uyarmaya, fındık hakkında bilgi vermeye çalıştı.
Altmışdan fazla yazısında hiç bir kurumu veya çalışanı incitecek bir tek kelime yazmadı, siyasi veya toplumsal hiç bir olaya girmedi, sadece tarımsal sorunlardan bahsetti.
Dün aradım “arkadaşım son köşe yazısını yazalı bir ay oldu yeni yazını yaz sitemize ekleyelim, gazetemizde basalım” dedim.
Keşke demeseydim.
Telefonda mahcup bir ses tonu ile “ Abi kusura bakma artık köşe yazısı yazamayacağım, İl Müdür Vekilimiz izin vermiyor. Geçen ay yanına çağırdı, İlçe müdürümüzün yanında Üreticilerimize bilgi vermek için İl Müdürlüğümüzün kurumsal sitesini kullanmamız gerektiğini, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 15 . Maddesi kapsamında olmasa da memurların bu şekilde köşe yazısı yazmasını istemediğini söyledi. Hakkını helal et ama emir bu yönde” dedi.
Dondum kaldım. Sadece ve sadece fındık üreticisi ve diğer tarımsal ürün yetiştiricilerini bilgilendirmenin nasıl bir suç olduğunu anlamaya çalıştım. Bunda ne sıkıntı olabilir diye düşündüm. İnanılmaz bir okur kitlesine ulaşan ve yazılarıyla yararlı olan DOSTUMUZ ne gariptir ki son yazısında Amerikan beyaz kelebeğine atfen söylediğini sandığım “Savaşmazsak Teslim Oluruz” demişti . Mücadelede kararlıydı.
Savaşamadı, sesini kıstılar ,teslim oldu anlayacağınız.
Sayın Valimin bu durumu dikkate alacağını, gerekli izni vereceğini umuyorum ; Son sözüm, ne sakınca gördüğünü anlayamadığım uygulamaya imza atan İl Müdür Vekilim’e, ALACAĞINIZ OLSUN.