Yeni bir fındık sezonunun başındayız.
Önceki sezonların aksine sezon başlamadan Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Levant kalite fındığın taban fiyatı açıklandı. Geçen sene Ekim sonunda 14,00 TL olarak açıklanan fiyatın bu sene Temmuz ayında 16,50 TL olarak açıklanması iyi de oldu.
Yapılan bu açıklama, üretici tarafından sevinçle karşılanırken, Ak Parti Siyasetinin yerel kanadın da, “spekülatif konuşmalar engellendi, fırsatçılara geçit verilmedi” olarak çalışma başlıkları açıldı. Bu başlıkların altında yapılan yorumlar da ziyadesiyle canımı acıttı.
Çünkü, burada gerçek emeği geçenler değil, üreticinin sorunlarına sessiz kalanlar alkışlandı! Bana da fındık ile ilgili spekülatif mevzularda birkaç söz söyleme fırsatçılığı! çıktı…
Öncelikle bunları, fındık bahçesine hiç girmemiş bir kişiymiş gibi, havuz başında soğuk içeceğini yudumlarken laf olsun diye söylemiyorum.
Ürettiği fındık geliriyle çocuğunu okutup Mali Müşavir yapan Belediye işçisi bir babanın evladı olarak söylüyorum. 2006 yılında hasat ettiği 5.000 kg fındığını 2,80 TL’den satıp, masrafına ve 15.000,00 TL senet ödemesine yetmediği için Steyşın Toros taksisini satan bir fındık üreticisi olarak söylüyorum.
Hafta sonu 30 derece sıcağın altında tırpan yaparken bu satırların hazırlığını yapan bir spekülatör! olarak yazıyorum. Yani ilk ağızdan fırsatçılık yapıyorum.
Bu sebeple, yazdıklarımdan kimse alınmasın!
Bu arada 2006 yılı, TMO’nun göstermelik piyasaya sürüldüğü, FİSKOBİRLİĞİN tasfiye edildiği yıllar. Sonrasında TMO görevini tamamlayıp geri çekildiği, üreticiyi tüccarın insafına teslim edildiği yıllar. İktidar Partisinin Yerel Siyasetçilerinin o günden bu güne kadar üretici lehine bir tek söz söylemediği yıllar.
Ta ki, Haziran 2018 Genel seçimlerinde, Ordu’da Sayın Cemal ENGİNYURT, Düzce’de Sayın Ümit YILMAZ MHP Milletvekili seçilinceye kadar. Yani Ak Partili Yerel Siyasetçilerin deyimiyle şov! başlayana kadar…
Bakın ne diyordu Sayın Enginyurt; “Kimse Cumhurbaşkanına gönül koymasın. Ordu Ak Parti Milletvekilleri Cumhurbaşkanımıza fındığı anlatmadılar. Onlar, nasıl 6-0 yaparız, meclise nasıl gireriz diye düşündüler. Birileri Karadeniz’in fındığının geçim kaynağı olduğunu söylemeli ki fındığa Cumhurbaşkanı sahip çıksın. Biz serbest piyasaya düşman değiliz, karşı değiliz. Ama maalesef Türkiye’de serbest piyasa yok. İtalyan bir firma var. Tekelci bir firma var” Sayın Ümit YILMAZ ise ; “Fındıkçının tarım bakanlığından isteği ağustos ayının başında işçi fiyatlarıyla beraber fındık fiyatının da belirlenmesi, ağustos ayının ortalarında da TMO‘nun alıma başlamasıdır. Aksi takdirde üretici yabancı bir şirketin insafına bırakılacak ve ezdirilecektir. Üreticinin daha fazla dayanacak gücü kalmadı. TMO tekrar fiyat açıklasın ve alsın.” demişti.
Biraz fındık ile ilgili gündemi takip edenler bilir. 1 Kasım 2018 itibariyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla TMO Levant kalite fındığı 14,00 TL’den almaya başlamıştır. Tabi bunda MHP Vekillerin şovlarının! etkisi, çıplak gözle görülebilecek kadar berraktır. Bana göre Ak Partili Yerel Siyasetçilerin feveranları da bundandır…
Hele ki açıklanan fiyatı, maliyeti yükseltip nihai tüketicinin önüne pahalıya geleceğini söyleyip fiyatı çok bulan yorumlar, Allah muhafaza akıllara zarardır…
Bu stratejik ürünün üretici fiyatı ne kadar yüksek olursa, çarpan etkisi de bir o kadar yüksek olur. Yani, Fındık üreticisinin geliri artarsa tüketim harcaması da artar. Geliri artan fındık üreticisinin tüketim harcaması başkalarının gelirini oluşturur. Başkalarının gelirleri tüketim harcamasına dönüşür. Başkalarının tüketim harcamaları diğer başkalarının gelirlerini ve harcamalarını oluşturur. Bu şekilde çarpan etkisiyle yaratılan katma değer, devletin vergi gelirlerinin artmasına kadar sürüp gider.
Mesela, benim ürettiğim fındıktan elde ettiğim gelir artarsa, mobilyacıya, ertelediğim çalışma masası siparişini verir eşimin siteminden kurtulurum. Mobilyacının satışları artar, satışları artan mobilyacı meslektaşıma Mali Müşavirlik ücretini düzenli öder. Düzenli ücretini tahsil eden meslektaşım yeni bir personel istihdam eder. Yeni istihdam edilen personel beyaz eşyalarını almak üzere çeyiz hazırlığına girer. Bu çarpan etkisi 38 bin nüfuslu Akçakoca İlçesinden 85 milyonluk tüm Ülkeye yayılır.
Fındık fiyatının yükselmesi ile, 700 bin hektarda üretim yapan 500 bin fındık üreticisinin çarpan etkisiyle 85 milyonu sevindirirsek fena mı olur ? Yabancı bir şirket yerine Tüm Türkiye kazanır…
Açıklanan fiyatın taban fiyat olarak kalabilmesi için TMO’nun 200 bin tonun üzerinde alım yapması, üreticiyi eften püften sebeplerle geri çevirmemesi, işi bilen kadronun kurulması ve tabi ki bu alımı yapabilecek deposunun olması lazım.
Aksi takdirde açıklanan taban fiyat maalesef tavan fiyat olur, üretici fındığını 14-15 TL’lere zor satar.
Sayın Ak Partili Yerel Siyasetçiler, üretici sizden şimdi sadece bunu bekliyor.
Sayın Akçakoca MHP İlçe Başkanım, Sayın Akçakoca MHP İl Genel Meclis üyem sizlerin de etliye sütlüye dokunmayan tavrınızdan vazgeçip, her konuda Sayın Vekilimiz Ümit YILMAZ’ı yalnız bırakmamanız, gerekli gördüğünüz basın açıklamalarını yaparak süreci yakından takip etmeniz gerekiyor.
Saygılarımla