BU NASIL KELEBEK ?

Yirmi iki yıldır tarımda çalışmam nedeni ile ekili ve dikili tarımda zirai mücadelede görev aldım.Yıllar boyunca gerek hububatta gerek elma ,armut ve ceviz gibi meyve ağaçlarında çok hastalık ve zararlı gördüm ve ilaçlama çalışmalarında bulundum.Her hastalık ve zararlı yoğunluğuna ve zarar şekline göre tarımsal ürünlerin verim ve kalitesine belirli oranda zarar vermektedir diye düşünüyordum.

Geçen yıl Melenağzı köyünden bir abimiz arayıp ;

-Mühendis bey benim bahçemi tırtıllar bastı bir bakabilirmisiniz diyene kadar.

Aynı kurumda görev yaptığımız yılca ve bilgice benden daha tecrübeli olduğuna inandığım bir mühendis arkadaşımla bahçeye gittiğimizde gördüğümüz manzara inanılmazdı.Ağustos ayı olmasına ve havalarında mevsim normallerinde olmasına rağmen 40 dönümlük bahçede yaklaşık 2.000 fındık ocağında tek bir yaprak genişliğinde bile yeşil renk yoktu,tüm bahçe koyu gri renkte ve her yerden açık gri renkte ağlar sarkmakta idi.Bahçenin içerisinde yürürken ürpermemeniz , kaşıntı tutmamazı nerdeyse imkansız gibiydi.Bahçenin bir kenarındaki yaklaşık 10 m boyunda 3 m yüksekliğindeki duvarın üzerinde binlerce larva hareketsiz durmaktaydı.

İşte o gün Ameriken beyaz kelebeğinin eğer mücadelede geç kalınırsa fındık ocaklarına verebileceği zararı anladım.Bu zarar verimin azalması , kalitesinin düşmesi ile ilgili değildi.O yoğunlukta larvanın zarar verdiği bir bahçede ürün alınması çok zor.Üstelik Larvalar sadece çotanaklara değil tüm yeşil aksamada zarar verdiği için sadece o yılın değil bir sonraki yılın ürününüde önemli ölçüde azaltmaktalar.

Son 2 yıldır Akçakoca İlçemizde dağılma periyoduna giren 2 yıl önce bir kaç köyde görülürken şu anda Tepeköy-Kurukavak gibi en uzak köylerimizden deniz kenarına kadarki tüm köylerimizde görülen Amerikan Beyaz Kelebeği ile etkin bir mücadele yapmazsak , Muhtemelen bir kaç yıl içerisinde biz değilsekte kelebeğin kendisi zirai mücadelenin önemini üreticilerimize anlatacak gibi görünüyor.