akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,5271
EURO
34,8673
ALTIN
2.484,76
BIST
9.534,93
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Yağmurlu
15°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Çok Bulutlu
18°C

Siyaset ve Rüzgar Gülü

01.12.2017 21:50
516
A+
A-

Rüzgarın yönünü rüzgargülü ile, hızını anemometre ile ölçeriz.

Başlığı “rüzgar ölçer” olarak da atabilirdim. Ancak, Hz. Mevlana’nın “sen bakmayı bil de dikende gül gör” sözü geldi aklıma. O sebeple tercihimi gülden yana kullanmak istedim.

Rüzgarın hayatımızda çok büyük önemi ve yeri vardır. Bazen yararlı bazen de zararlıdır. Mesela, denizciler için büyük önem arz eder. Yelkenini açar, rüzgarı 90 dereceden alarak zahmetsizce seyir edilebilir.

Zararlarından bahsedecek olursak, verimli toprakların başka alanlara taşınmasına sebep olur vs.
Velhasılıkelam, rüzgarın hızını ve yönünü ölçerek faydalarını arttırabilir, zararlarını azaltabiliriz…

Esasında, asıl bahsetmek istediğim siyasette esen rüzgardır. Bir siyasi partinin oy oranının artması, esecek kuvvetli bir rüzgara bağlıdır. Bu rüzgarlar sürekli veya mevsimsel eseceği gibi gece ile gündüz arasında yön değiştiren meltem rüzgarları gibi de olabilir.

Keşke, siyasetimizin hızını ve yönünü de ölçebilen basit bir alet olsaydı !

Ülkemizde siyaset, liyakat ilkesine göre değil kitle potansiyeline göre yapıldığından siyasetçi, parti politikalarına göre hareket etmek ve kendine yakın yazılı, görsel ve sosyal medya vasıtasıyla siyaset gündemini yönlendirmek zorundadır.

Hal böyle olunca da, siyasetçi de, ona yakın medyası da, ülke gerçeklerine göre değil kendi kitlelerinin beklentilerine göre söylemek ve yazmak durumundalar. Buda, yapay rüzgarların oluşmasına, politikaların rotasından çıkmasına neden olmakta ve sonuçlarına hep birlikte katlanmak zorunda kalmaktayız.

Sonuçta siyaset, icraat üretmekten çıkmakta, bir hayal ve ümit üretme sanatı haline gelmektedir. Tabi hayal üretebilmek için önce ümitlerin kırılması, rüzgarların fırtınaya dönüşmesi gerekir.

Bakın 16 Ağustos 2015 tarihli “hesabı yeni rüzgar bozar” başlıklı yazısında ne diyor Sayın Feyzioğlu, “ muhalefet AKP’nin 18 vekil eksiğini tamamlamasının önünü kesecek şeklinde yeni bir rüzgar yaratmalıdır”.

07 Haziran 2015 seçimlerinden sonra maalesef siyaset gündemimiz böyle bir Bloklaşma anlayışı üzerine inşa edildi. Bu blokta yer almayan MHP ise ciddi şekilde eleştirildi. İşte böyle bir rüzgarın nerden estiği ve estiği yerde neleri götürebileceğini hissetmeye çalışmak, “dikene bakıp ta gülü görebilmek” ile alakalıdır.

MHP lideri Sayın Bahçeli’nin, 14 kasım 2017 tarihli grup toplantısında ki, “Bu bloklaşmaya cevaben, 15 Temmuz’dan beri süregelen tutarlı ve kararlı duruşumuz korunacak, siyasi pozisyonumuz tartışmasız muhafaza edilecektir.” cümlesinin yanlış yorumlanmasını ve Sayın Bahçeli’nin öncesinden beri gelen tavırlarının “yedek lastiği, hükümet yalakası” gibi tabir edilmesini doğru bulmuyorum.

Çünkü bu tür tabirleri, ancak yelkenini rüzgarın esiş yönüne göre çevirip zahmetsiz yol almak isteyenler tarafından geliştirilebileceğini düşünüyorum. Farklı kesimlerce atılan eleştiri okları sınır ötesinden esen rüzgarın şiddeti hesap edilmeden atıldığı içinde eleştiri özelliğini kaybettiği kanısındayım.

Son olarak Norveç’te ki tatbikatta yaşanan skandal gösteriyor ki, sınır ötesinde esen rüzgarlar hiçte lehimize esmemektedir. Bu sebeple en azından dışarıya karşı tek ses olmalıyız ki “rüzgar ne kadar sert eserse essin kayadan alıp götüreceği sadece bir toz” olsun.

Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları