SBL VELİLERİ SORUYOR “Bakan ÖZLÜ’yü Kimler Yanılttı?”

Eğitim Öğretim Yılı Başında Okullarından Çıkarılarak Başka Bir Okula Yerleştirilmesi uygulamasına karşı çıkan ve öğündür her paltformda mücadelelerini sürdüren  SBL velileri Konu ile yakından ilgilenen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’ye Yanlış Bilgilendirme Yapıldığını İddia Eden Bir Basın Açıklaması Yayınladılar.

Sosyal Bilimler Lisesi  Aile Birliği Adına Göksel Aydın tarafından yapılan ve “Çocuğunuz TEOG sınavından 450 puan ve üzeri alsa hangi liseye verirdiniz?” sorusuyla başlayan açıklamada “ Sanırım hepiniz kara kara düşünür ve hemen yakın il ve ilçelerden okul aramaya başlardınız.  Bir zamanlar çevre il ve ilçelerden Akçakoca’ya gelmek için yarışan başarılı öğrenciler vardı. Şimdi ilçemizdeki başarılı öğrencilerin Akçakoca’dan gitmek için yarışan başarılı öğrencileri görüyoruz.  Her sabah Düzce ve Ereğli’ye servis dolusu başarılı öğrenci gönderiyoruz! Neden acaba?

İlçemiz 25 bin nüfuslu bir ilçe. Her yıl liseye başlayacak öğrenci sayısı TEOG sınavına giren öğrenci kayıtlarından da anlaşılacağı gibi 410 civarında. Bu öğrencilerin 20-30 tanesi de ilçe dışındaki liseleri tercih ediyor. Bunun yanında dışarıdan gelen öğrenci de kalmadı. Kısaca her yıl liseye başlayacak çağ nüfusunun 400 civarında olduğunu söyleyebiliriz.

İlçemizde şu an 8 lise var ve açılması düşünen Fen Lisesi ve Kız İmam-Hatip Lisesi’ni de eklersek 10 lise yapar. İlk bakışta ilçemiz için bunun bir kazanım olduğunu düşünebiliriz. Acaba öyle mi?

Her lisenin 2 şube öğrenci aldığını varsayarsak  toplamda (20X34= 680)  yaklaşık  680 öğrenci yapar.  Burada Sosyal Bilimler ve Fen Liselerinin şube mevcutlarının 30 olduğunu da  dikkate alırsak  660  civarında öğrenci yapar.  Bir tarafta her yıl liseye başlayacak 400 civarında çağ nüfusu öğrenci diğer tarafta 10 adet lise ve yaklaşık 660 öğrencilik kontenjan.  Sizce burada bir gariplik yok mu? Aslında ilgili ve yetkili herkes, siyasetçiler, eğitimciler, vatandaşlar herkes durumun farkında. Her nedense herkes susuyor. Özellikle başta siyasetçiler olmak üzere susmaması gereken tüm ilgili ve yetkililer sorunu konuşmaktan kaçınıyorlar.  Oysa bu durumun ileride bazı liselerin öğrenci yetersizliği nedeniyle kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını biliyorlar.

Peki nasıl oldu da Akçakoca bu duruma geldi? Bu duruma gelinmesinde payı olan ilgili ve yetkililer ne yaptı? Süreci yönetenler daha doğrusu yönetemeyenler kimler? İlgili ve yetkili olduğu halde süreci seyredenler kimler? Ve dahası sürecin bu noktaya gelmesinde başta Sayın Bakan’ı ve kamuoyunu yanlış bilgilendirenler kimler?

Başa dönelim…

Kısaca hatırlayalım: İmam-Hatip Lisesi binası yetersiz kalınca inşaatı devam eden bina da bitmediği için bu ihtiyacın Sosyal Bilimler Lisesi binasına taşınmakla giderilmesi öngörüldü. Bunun yanında Kız İmam Hatip Lisesi açılması ve bu okulun da yatılı olması düşünülerek Sosyal Bilimler Lisesi ve Öğrenci Yurdu İmam Hatip Lisesine tahsis edildi. Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri de Barbaros Anadolu Lisesi’nde eğitime devam etmeye başladı.

Başta sadece İmam Hatip Lisesi’nin sorunu gibi görünen sorun beraberinde birçok okulun sorunu haline geldi. Osmaniye İlkokulu, Kız Meslek, Otelcilik, Endüstri Meslek… Bu okulların yer değiştirmeleri, yeni bina yapımı, mevcut binaların tadilatı, taşınması vb…  (Burada Akçakoca’da yeni bir lise binasına ihtiyaç olup olmadığını da ayrıca tartışmak lazım.)

Bakan ÖZLÜ’yü kim yanılttı?

Sayın Bakan sorunu çözmek için ilgililerden ve yetkililerden bilgi aldı. Kendisine dosyalar verildi.  Ve ilçe milli eğitim müdürlüğü tarafından kendisine verilen dosyadaki bilgiler ışığında soruna çözüm olarak hepimizin bildiği çözüm önerisini uygulamaya koydu. Devamında ise fatura ilçe kaymakamına ve okul müdürlerine kesildi.

Aslında hemen hemen birçok Akçakocalı için sürpriz bir çözüm önerisiydi bu.  25 bin nüfuslu bir ilçe, 10 tane lise ve 400 civarında liseye başlayacak çağ nüfusu… ?

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki orta öğretim kurumları yönetmeliğine  göre  tüm liselerde sınıf mevcutları 34 öğrenci olmak zorunda. (Bu sayı Fen Liseleri, Sosyal Bilimler için 30 öğrencidir.) Ve her yıl kontenjanlar bu mevzuat hükmüne göre giriş yapar. Eğer iki şube öğrenci alınacaksa 2X34=68 öğrenci, 3 şube alacaksanız 3×34= 102 öğrencilik kontenjan belirtilir.

Akçakoca İmam Hatip Lisesi bu yıl 3 şube (102) öğrencilik kontenjan açmıştır. Bunun anlamı şudur;  9. ve 10. sınıflarda üçer şube dışında sınıf açamazsınız. 11. Ve 12.sınıflarda ise yine yeni bir şube açmazsınız fakat seçmeli derslerde öğrenciler farklı sınıflarda ders görebilir. Ancak bu ayrı bir şube olarak tanımlanamaz.  Bu yönetmelik kuralı tüm liseler için aynı mantıkla işler. (Meslek Liselerinin kendine özel durumlarını bir tarafa koymak gerekir) Bu yönetmelik hükmüne göre İmam hatip Lisesinin her yıl 3 şube(102 öğrenci) aldığını varsaydığımızda inşaatı devam eden 16 derslikli Ayazlıdaki İmam Hatip binasının yeterli olduğu gayet açıktır.

Peki o zaman Sosyal Bilimler Lisesi binasında ısrar etmenin amacı ne olabilir?

Bir başka deyişle İmam hatip Lisesinin TOKİ ve Ayazlıdaki bina dışında başka bir binaya ihtiyacı olduğu ne kadar gerçekçi olabilir?

Tüm bu gerçekler karşısında, sınıf ve şube sayıları yönetmeliğe aykırı olarak fazla gösterilerek Sayın Bakan yanıltılmıştır.

Şimdi Sayın Bakan’a dosya veren ilgili ve yetkililere şunları sormak gerekir?

Bugün Sosyal Bilimler Lisesi binasında eğitim gören yaklaşık 145 civarında öğrenci için neden 9 tane sınıf vardır?

*Yönetmeliğe göre 145 öğrenci için 5 şube olması gerekmez mi?

*Yine aynı şekilde Sosyal Bilimler Lisesi son sınıfında 50 civarında öğrenci varken neden 3 şube vardır?

*İlçemizdeki diğer lise öğrencileri 34 kişilik sınıflarda eğitim görürken İmam-Hatip Lisesi öğrencileri neden 15-20 kişilik sınıflarda eğitim görüyor?

*Yönetmeliğe aykırı şekilde açıldığı iddia edilen ve fazla gösterilen her sınıf için öğretmenlere ödenen ücret yasal mıdır?

*Okul müdürlerinin düzenleyip ücret ödenmesi için ilçe milli eğitime gönderdiği ek ders onayını verenler bu durumun farkında mıdırlar?

*Sınıf ve şube sayılarını yönetmeliğe aykırı şekilde düzenleyenlerin öğretmen normunu buna göre belirledikleri doğru mudur?

*Doğruysa, sınıf ve şube sayılarını yönetmeliğe aykırı şekilde düzenlenmesi girilen öğretmen normu mevzuata uygun mudur?

*Sınıf ve şube sayılarını yönetmeliğe aykırı şekilde düzenlenmesi sonucu oluşturulan sınıflardan ilçe milli eğiti müdürlüğünün bilgisi var mıdır?

*Varsa bu aykırılığı gidermek için bir işlem yapmış mıdır?

*Sayın Bakan’ı, 5 şube olması gereken sınıfları 9 şube diye vererek yanıltan ilgili ve yetkililer kimlerdir?

Tüm bu sorular ve iddiaların başta ilçe milli eğitim müdürlüğü ve ilgili okul müdürlükleri tarafından açıklığa kavuşturulması kamuoyunun beklentisidir…..” denilmektedir