akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,5564
EURO
34,8514
ALTIN
2.437,32
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
20°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

KARARSIZLIK ve KARAMSARLIK

14.03.2017 17:56
642
A+
A-

“Of’da bir okulda, matematik öğretmeni öğrencilerine sınav yapmış. Sınav kâğıtlarını okumuş, bir öğrenciye yedi puan vermesi gerekmiş, sınav kağıdına “yedi” mi yoksa “yeti” mi yazacağına karar verememiş.

Türkçe öğretmenine danışmış. Türkçe öğretmeni de düşünmüş, düşünmüş ve; -“Ula hocam, ne tuşuniysun, Ver ha ona sekiz!”… Doğduğumuz günden içinde bulunduğumuz yaşa gelinceye kadar birçok karar verir ve bu kararlarla yaşam şeklimizi ve standardımızı belirleriz. Belli bir olgunluğa gelinceye kadar bizimle ilgili kararları ebeveynlerimiz verir. Mesleğimiz, sosyal çevremiz, dünya görüşümüz vs her şey, verdiğimiz bu kararlarla şekillenir. Bazen vereceğimiz kararlar, sadece kendimizi değil, diğer bireyleri ve hatta daha sonraki nesilleri de ilgilendirebilir. Özellikle vereceğimiz kararlar başkalarını da ilgilendiriyorsa, çok daha zordur ve karar vermekte ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz. Bu tür durumları, “kararsız kalmak” olarak adlandırabiliriz. Malumunuz üzere, 16 Nisanda yapılacak Referandumda, böyle zor bir karar vermek durumundayız. Yapılan anketler gösteriyor ki, sonucu büyük ölçüde kararsız olan vatandaşlarımız belirleyecek. Kararsız kalanlar, kendilerince en doğru kararı verip, geleceğimize sahip çıkacaklarından da eminim. Önceki referandum ve seçimlerde olduğu gibi, türlü bahanelerle sandığa gitmemeyi düşünenlere de diyorum ki; “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz”. Yalnız, şiddetli bir şekilde “felaket tellallığı” yapılmasını “ötekileştirmeyi arttıracak” söylemleri doğru bulmuyorum. Kampanyalarını yürütenlerin, sandıktan kendi düşündükleri tercihlerinin çıkmaması sonucunda, insanları karamsarlığa sevk edecek söylemlerden kaçınmaları gerektiği düşünüyorum. Aslı astarı olmayan senaryolar kurup, söylemler geliştirmek kutuplaşmayı arttıracaktır. Bize kutuplaşma değil, birlik beraberlik lazımdır. Çünkü; “Dirlik olmayan yerde varlık olmaz”. İnsanları karamsar düşüncelere sevk eden en önemli endişeler; evet çıkması durumunda, yetkilerin tek kişide toplanması ve bu sistemin bölünmeye neden olacağı düşüncesidir. Diğer tarafta, hayır çıkması durumunda kaos olur, iç savaş çıkar gibi endişeler, gerilimi daha fazla tırmandırmaktadır. Bu karamsarlığın “güven” duygusuyla aşılacağı kanaatindeyim. Bu Millet bütün bu endişelerin üstesinden gelir. Zira; 15 Temmuz gecesi, helikoptere dönüp “elbet benzinin bitecek aşağıya ineceksin” diye parmak sallayarak demokrasisine sahip çıkan bu aziz Millet, “tek adam”ın yetkilerini kötüye kullanmasını kabul etmez, kimsenin ülkesini bölmesine de, kaosa da izin vermez. Zaten “bin yıllık kardeşlik hukukumuz ve kültürümüz ” buna müsaade etmez. Karamsarlığı yenmek, birazda olaylara neresinden baktığımızla alakalıdır. Olumlu ve güzel tarafları görmek yerine, olumsuzu arayıp bulma ve insanların önüne koymak kendimize ve etrafımızdakilere yapılacak en büyük haksızlıktır. Yani “ver ha ona sekiz” tarzında bir çıkış yolu bulmalıyız. Mesala ; her iki kampanyayı yürüten seçim arabalarında, “Irmağının akışına Ölürüm TÜRKİYEM” in çalınıyor olması bile umudumu yeşertmeye yetiyor. Çünkü “ÖLÜRÜM TÜRKİYEM”; 15 Temmuz gecesi meydanların ortak sesiydi. Herkes demokratik hakkını kullanacak. Ne hayır veren hain, nede evet veren kurtarıcıdır. Bu yüzden, İster evet çıksın, ister hayır, herkes çıkan sonucu kabullenmeli ve Güçlü Bir Türkiye İçin birlik ve beraberliğini devam ettirmelidir. Unutulmamalıdır ki; “harman yel ile düğün el ile olur”.

Saygı ve sevgilerimle…

 

Yazarın Diğer Yazıları