Karadeniz bölgemizin 2019 yılı sonbahar mevsimi yağışları 116.8 mm, olarak kaydedildi.
Bölgemizin mevsim yağış normali 204.5 mm ve geçen yıl sonbahar mevsimi yağış ortalaması 178.2 mm. Yağışlar mevsim normaline göre% 43 ve geçen yıla göre % 35 azalma gösterdi. Bölge mevsim yağışları son 39 senenin en düşük seviyesinde kaydedildi.(7 Aralık 2019-Ulusal Basın)
Geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde Çevre Şehircilik Bakanlığımız önderliğinde bir dizi toplantı yapıldı ve Karadeniz Bölgemizde iklim değişikliklerine karşı alınacak önlemler e ilişkin 15 maddelik eylem planı açıklandı.
Devletimiz değişen iklim hareketlerine karşı normal yaşantımızın sürdürülebilmesi, su kaynaklarımızın korunması, israf olmaması ve verimli kullanılması konularında çalışmalar yapıyor ve çalışma sonuçlarını uygulamaya geçiriyor.
Eylem planında da bahsedildiği gibi önümüzdeki 100 yıl değişecek iklim olayları sonucunda :
A-Tarım alanları azalacak, tarım alanlarında verim ve kalitede azalmalar yaşanacak,
B -Sel, fırtına gibi doğal afetlerin sayısı artacak
C -Kıtlık ve kuraklıklar meydana gelecek,
D -Tatlı su kaynakları azalacak, içme ve sulama suyunu karşılamak zorlaşacak.
Değişen iklim yaşantımızı etkileyeceği çok açık da ;fındık ocaklarımızı nasıl etkileyecek?
Fındık bitkisi diğer dikili tarım çeşitlerimize göre susuzluğa daha dayanıksızdır. Çünkü kökleri yüzlektir. Bir ceviz ağacının kökleri 5-6 m derinliğe inerken Fındık ocaklarımızın kökleri 30cm-80 cm seviyesindedir.
Üstelik bölge topraklarımızın genel kısmının hafif tekstürde topraklardan oluşması ve yüksek eğimli araziler olması topraklarımızın su tutumunu azaltmakta, yağış rejimindeki en ufak bir değişiklikte fındık ocaklarımız susuzluk riskine açık hale gelmektedir.
Unutmayalım ki fındık ocaklarımız tüm besin elementlerini ve iz elementleri su ile topraktan almakta osmoz ve difizyon ile bünyesinde kullanmaktadır.
Özellikle Nisan ayından Ağustos ayına kadar olan dönemde fındık ocaklarımızın su ihtiyacı artmakta ve daha yoğun bir faaliyet olmaktadır.
Her ne kadar insanlık tarihi boyunca ara ara kurak mevsimler yaşanmış ve insanlık bu zor dönemleri atlatıp normal yaşantısına dönmüş olsa da küresel ısınmadan dolayı meydana gelen küresel iklim değişiklikleri ve buna bağlı değişen yağış rejimleri kalıcı olacak ve etkisini sürekli artıracak gibi görünmektedir. Küresel iklim değişikliğinin etkileri ile ilgili yayınlanan uzman raporlarını incelediğimizde zamanla yağışların süre ve şiddetlerinin değişeceğini, bir mevsimde yağması gereken yağışın bir kaç saatte yağabileceğini, sonrasında bir kaç ay yağmur yağmayabileceğini anlıyoruz.
Küresel ısınma ve etkileri ile mücadele etmek ancak dünya devletlerinin bir araya gelmesi ile konuşulabilecek bir durum ve bizi aşar. Biz bu değişikliklerden en az nasıl etkileniriz, mahsullerimizi, ürettiğimiz fındığı nasıl koruruz, verimimizi nasıl korur ve yükseltiriz, randımanımızı nasıl iyileştiririz ona bakalım.
Fındık ocaklarımız ihtiyacı olan suyu, ihtiyacı olan zamanda toprakta bulamazsa,” dereden içip geleyim, hem de bir dolanmış olurum hava alırım “ deyip gidip en yakın dereden su içemiyor maalesef. Üstelik suyunu alamayan bitki, çotanakların oluşması, büyümesi, içlerinin dolması için gerekli olan besin elementlerini de topraktan alamıyor ve verim ve kalitemiz olumsuz etkileniyor.
Akçakoca ilçemiz son 20 yıl yağış verileri ile fındık ocaklarımızın yağış isteklerini karşılaştırdığımız zaman ocaklarımızın verimli bir üretim için gerekli suyu sağlayamadıkları görülmektedir.
Ay Adı. : Yağış ( mm) İhtiyaç(mm)
NİSAN. 61. 71
MAYIS 107. 62
HAZİRAN 135. 60
TEMMUZ 123. 42
AĞUSTOS 56. 51
Yukarıdaki aylık çizelgede göründüğü gibi son 20 yıl ortalamasına göre fındık ocaklarımızın ihtiyacı olan suyu karşılamak için Nisan ayında 10mm, Mayıs ayında 45 mm, Haziran ayında 75 mm, Temmuz ayında 81 mm ve Ağustos ayında 5 mm yağış eksiğimiz olmaktadır. Üstelik küresel iklim değişikliklerinden dolayı bu rakamlar önümüzdeki 20 yıl daha da artacak gibi.
Üstelik ocaklarımızın suya en çok ihtiyacı olduğu, çotanakları büyütüp geliştirdiği Haziran ve Temmuz ayları aynı zamanda en büyük açığın oluştuğu aylar oluyor bu durum doğal olarak verim ve kalitede karşımıza çıkıyor.
İHTİYACIMIZ ZATEN VARDI AMA DAHA DA ARTACAK.
Peki biz ne yapalım bunları niye anlatıp bir sürü kafa şişirdik şimdi?
Bizim fındık ocaklarımızdan üretim almaya devam edebilmek, verimli ve kaliteli ürün alabilmek için ocaklarımızın ihtiyacı olan suyu, ihtiyacı olan zamanda bitki köklerinin alacağı yere vermemiz gerekmektedir ki biz buna Sulama deriz.
Karadeniz halkımızın ne olduğunu bilse de ihtiyacı olmadığı için bugüne kadar pek duymadığı ama bugünden sonra duymaya alışacağı bir tanım “FINDIKTA SULAMA.”
Üstelik kuracağımız sulama sistemleri ile ocaklarımızın ihtiyacı olan gübreleri, vitamin ve iz elementleri çok rahat, işçilik gerektirmeyecek şekilde ve eşit bir şekilde verme imkanımız da olacaktır.
Yazımızın ikinci kısmında :
A-Sulamanın fındık verimine etkisi ile ilgili yapılan çalışmaların sonuçları
-Sulama şekilleri ve metodları
C-Sulamada devlet desteği konularından bahsedeceğiz inşallah.
Not : Tarım kireci ve kışlık gübre uygulaması yapacak ve halen yapmamış üreticilerimiz çok geç kalmasınlar.
