akçakocaakçakoca haberakçakoca gazetesihaber akçakocaakçakoca son dakika
DOLAR
32,5692
EURO
34,6876
ALTIN
2.508,26
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

HAYTAP , YENİ HAYVAN HAKLARI YASASINA TEPKİLİ “ BU ŞEKLİYLE YASALAŞMASINI ONAYLAMIYORUZ”

HAYTAP , YENİ HAYVAN HAKLARI YASASINA TEPKİLİ “ BU ŞEKLİYLE  YASALAŞMASINI ONAYLAMIYORUZ”
06.02.2021 10:08
1.025
A+
A-

Düzce Hayvan Hakları Federasyonu Neşe Perihan Kulak 2004 Yılında yasalaşan ancak bir çok açıdan yetersiz bulunan ve yeniden ele alınarak TBMM de görüşülmesine başlanan Hayvan Hakları Yasasının yetersizliğini vurguladı

 Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ülke genelinde tepki göstererek bu şekliyle yasalaşmaması için çalışmalarda bulunduğu Konu ile ilgili olarak , Düzce Bölge Temsilcisi Kulak , TBMM’de önümüzdeki hafta görüşülecek olan yasa ile ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında;

“Türkiye de ilk olarak 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanununda ki eksiklikler yıllardır giderilememiş, STK görüşleri alınmasına rağmen, yeni yasa bir türlü çıkarılmamıştır. Gündem’e gelen yeni şekli ile meclisten geçmesini kesinlikle onaylamıyoruz.

   Çünkü tüm canlıların yaşam hakkı esastır, hayvanlar da insanlar gibi duyuları olan, aynı zamanda bilinç taşıdığı kanıtlanmış canlılardır. Yani farklı türlerin bireyleridirler.

   Eşit olmayan yaşam koşullarında, onların haklarını savunmakta biz insanlara düşmektedir.

ŞİDDET HER CANLI YA ACI VERIR. İLK UYGULAMA HAYVANLAR DA DENENİR!

ÇOCUK-KADIN VS.. insan da devam eder.

   Yapacağımız en önemli şey, ciddi bir Anayasal düzenleme ile ,hayvan ve haklarını güvence altına almak olacaktır.

Bunun için öncelikle onları mal gibi görmeyi bırakarak, can olarak değerlendirmeliyiz. Hayvana yapılan her tür şiddet, artık kabahat değil, suç sayılacak yeni yasa ile. Ama eksik olan şey ertelenmesiz, paraya çevrilemeyecek hapis cezasının gelmesi. Bunun için de alt sınır 6 ay değil,2 yıl dan başlayan, suçun niteliğine göre, artan yıllarda hapis cezası getirilmelidir. Erteleme, para cezasına çevirme kabul edilemez. Bu konu tartışmaya açık değildir!

Sahipli-sahipsiz hayvan ayrımı ortadan kaldırılmalı, hepsinin hakkı kanıtlarla, sadece savcılıkta aranmalıdır.

Bu yüzden Ekoloji ve Hayvan Hakları mahkemesi kurulmalıdır.

Belediyeler kısırlaştırma operasyonlarına yoğun bir şekilde devam etmeli, olmayan yerlerde kısırlaştırma merkezleri açılmalıdır. Hayvan haklarını ihlal eden Belediyeler, personeller ceza kapsamına alınmalıdır.

Her il de donanımlı bir Hayvan Hastanesi, her Üniversite de Veterinerlik bölümü oluşturmalı, hayvanlara sağlık hizmeti verilmelidir.

Yasaklı ırk tanımı kaldırılmalı, el konularak Bakımevlerinde yaşama mahkum edilmemeleri, el konulanların varsa yuvalarına geri teslim edilmeleri, yoksa rehabilite edilerek yuvalandırılmaları sağlanmalıdır.

   Park, hastahane, cami, okul gibi yerlerde hayvan yasaklayan 6.madde kaldırılmalıdır. Küçücük bir şehirde sokakta ki canlılar nereye gidecek? Aksi durumda sokaklarda hayvan bırakılmayacak. Rehabilitesi sağlanmış hayvanlarla birlikte yaşam düşüncesi, anayasa da yerini almalıdır.

Hijyen ortamda evde yaşayan hayvanlara, sayı sınırı getirilemez.

   Petshoplar da hiç ayırım yapmaksızın, tüm hayvan satışları yasaklanmalıdır. Sadece kedi-köpek değil.

   Hayvanat Bahçeleri tamamen kapatılmalı, hayvanlar rehabilite edilerek doğal ortamlarına dönüşleri sağlanmalıdır.

Yunus Parkları tamamen yasaklanmalı, en kısa sürede rehabilite edilerek, yunusların okyanuslara dönüşü hazırlanmalıdır.

Fayton ve yük arabaları tamamen yasaklanmalı, yük hayvanları için rehabilite merkezleri oluşturulmalı, kademeli olarak doğal yaşama hazırlanmalıdır.

   Avcılık tamamen yasaklanmalı, Turizm-spor adı altında cinayetler son bulmalıdır.

Sirkler de hayvan sömürüsü yasaklanmalı, insan odaklı gösterilere izin verilmelidir.

Hayvan döğüşleri ve güreşleri tamamen yasaklanmalı, aksi durumlarda cezai yaptırım uygulanmalıdır.

   Havai Fişekler tamamen yasaklanmalı, neden olduğu hayvan ölüm, yaralanma ve çevre kirliliği sona erdirilmelidir.

   Hayvan döğüştüren, üreten, satış yapanlara yasak getirilmeli, ağır cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.

   Teknolojinin her konuya çözüm olduğu günümüzde, hayvanların acı çekerek ölümlerine ve esaretine neden olan DENEY yasaklanmalıdır.

Kürk üretimi ve ticareti yasaklanmalıdır.

Hayvanlar yaşadıkları evin çocuğu, birer ferdidir. Ama sağlıkları söz konusu olunca, yararlanabilecekleri bir güvence yoktur ve tedavileri çok pahalıdır. Hayvan sahiplerine(ebeveynlerine)sağlık güvencelerinden faydalanacak bir düzenleme, acil olarak yasa da yerini almalıdır.

   Hayvan ve doğa sevgisi nin yanı sıra, yaşamımızı önemli bir şekilde etkileyecek olan iklim krizi(neden olacağı gıda ve su sorunları, bitkisel beslenme vs)okullarda ders olarak programa alınmalıdır.

Yasa da güzel düzenlenen maddelerin yanındayız elbette. Bakımını üstlendiği hayvan dostunu terk edene verilecek ceza gibi. Ancak olmazsa olmazlarımız dan vazgeçmeyeceğiz.

Yeryüzünde ki her canlıyı, kendi türünün bireyi olarak gördüğümüzde değişecek ve güzelleşecek Dünya.”