Batı Karadenizin şirin kenti, ülke turizminin öncüsü doğal güzellikleri ile bölgenin tatil beldesi , yaşadığı yüzyılın sel felaketi ile büyük darbe alan yaralarını sarmaya çalışan, acılarını yavaş yavaş içine gömüp yaşamaya başlayan Akçakoca’nın , sıkıntıyı daha derinden hissedeceği zor günler kapısını çalmaya başladı. .
Selin yıkıp geçtiği yedi canımızı aldığı bölgelerde acı ve zararın çok daha derin hissedildiği muhakkak. Bunu millet olarak paylaşıp en aza indirmek için elden geleni herkes yaptı.
Başta Milletvekillerimiz, Valimiz, Kaymakamımız, Belediye Başkanımız öncülüğünde çevre il ve ilçe belediyelerden gelen desteklerle gecelerini gündüze katarak toplum önderliğini yaparak , Siyasilerimiz STK lar, Köylüler kentliler; acıların en az hissedilmesi için milletçe inanılmaz bir çaba sarfedildi.
Bakanlarımız geldi. Afetzedelerin yanında oldukları mesajlarını verdiler zararlarının karşılanacağını devletin her türlü desteği sağlayacağını belirttiler.
Zarar görenlerin devlete olan borçları ve kredileri ile ilgili erteleme olacağını açıkladılar. Kısmi bir afet kapsamı açıklaması ile zararların karşılanmasının sağlanmasına karar verdiler.
Buraya kadar her şey güzel. Güzel de …
Anlaşılan o ki..Bu selin Akçakoca ekonomisine vurduğu darbeyi hiç hesap etmemişler.
Sel; sadece onlarca binayı , dönümlerce fındık bahçesini , sayısı belirsiz otomobili , çok sayıda güzide turizm işletmesini yıkıp geçip denize sürüklemedi.
Domino etkisiyle tüm Akçakoca ekonomisini yarın daha derinden hissedeceğimiz bir şiddette dibe vurdurdu.
Herşeyin bir biri ile bağlantılı olduğu ekonomik yaşamda zaten zor günler yaşayan esnaf bu son darbe ile yoğun bakıma girdi. Çoğu kredi borçlu, birbiri ile alışveriş yapanların birbirine borçlu olduğu sistemde satış yapamayan bir işletmenin bırakın borcunu ödemesi ayakta durması mümkün mü?
Otel rezervasyonlarının %80 ninin iptal edildiği, sel öncesi hatırı sayılır bir doluluk yaşayan yiyecek içecek işletmelerinin boşalması buralarda çalışan yüzlerce kişinin maaş ödemeleri Sigorta primleri, vergi taksitleri özel meslek sahiplerin çalışanları ve Akçakoca Ekonomisinde en büyük payı olan İnşaat sektörü nasıl ayakta kalacak.
TEK ÇIKIŞ AFET BÖLGESİ SAYILMAKTAN GEÇER
Kısaca Akçakoca eğer AFET BÖLGESİ ilan edilmez ve afet bölgesi kapsamına alınan bölgelere uygulanan avantajlardan yararlanamaz ise, devlet borçları, Tarım Kredi, orman banka kredileri ve para cezaları gibi maddi yükümlülükleri en az bir yıl ötelenmez ise ,bugün dahi binbir zorluk içindeki biri bire ekleyip sorunlarını aşmaya çalışan Akçakoca’nın sonrasını düşünemiyorum.
Bugün her Akçakoca’lı bunu konuşuyor yarınını düşünüyor. Son çare olarak da “DEVLET BABA” gereğini yapar diyor .
Evet “DEVLET BABA” gereğini yapar . Yapar da..
Akçakoca’nın bugün yaşadığı yarın daha da şiddetli hissedeceği sıkıntısını , Akçakoca’nın siyasileri, Kanaat önderleri ve Vekillerimizin “DEVLET BABA” ya iyi anlatması gerek. Akçakoca’lının sesini duyurması gerek. Akçakoca’nın tümünü kapsayan afet bölgesi ilanını sağlaması gerek.
Sözlerden eyleme geçişin sağlanması için gerekirse ANKARA’ya kamp kurma dahil her girişimde bulunması gerek.
Akçakoca sizden bunu bekliyor.
Yoksa Akçakoca’nın işi zor, hem de çok zor.